-
حق گشاده کرد آن دم پای من ** زان دعا و زاری و ایمای من
- Tanrı, o anda ayağımın bağını çözdü. O dua ve sızlanma, o niyaz yüzünden ayağım çözüldü.
-
ورنه اندر من رسیدی شیر نر ** چون بدی در زیر پنجهی شیر خر
- Yoksa o erkek aslan bana yetişseydi halim ne olurdu? Aslanın pençesi altında eşek ne hale gelir?
-
باز بفرستادت آن شیر عرین ** سوی من از مکر ای بس القرین
- Yine o aç aslan hileyle seni bana yolladı değil mi a kötü arkadaş?
-
حق ذات پاک الله الصمد ** که بود به مار بد از یار بد
- Herkesin, kendisine muhtaç olduğu ihtiyacı bulunmayan pâk Tann'nın zatına and olsun ki kötü yılan bile kötü arkadaştan yeğdir.
-
مار بد جانی ستاند از سلیم ** یار بد آرد سوی نار مقیم 2635
- Çünkü kötü yılan, insanın yalnız canını alır. Kötü arkadaşsa insanı cehenneme sürer, orasını adama durak eder.
-
از قرین بیقول و گفت و گوی او ** خو بدزدد دل نهان از خوی او
- İnsanın, düşüp kalktığı adamla konuşa görüşe, huyiyle huylanır. Gönül arkadaşının huyunu kapar.
-
چونک او افکند بر تو سایه را ** دزدد آن بیمایه از تو مایه را
- O sana gölge saldı mı mayasız olduğu için senin mayanı çalar.
-
عقل تو گر اژدهایی گشت مست ** یار بد او را زمرد دان که هست
- Aklın, sarhoş bir ejderha bile olsa kötü arkadaş, bil ki zümrüttür.
-
دیدهی عقلت بدو بیرون جهد ** طعن اوت اندر کف طاعون نهد
- Aklının gözünü çıkarır, kör eder. Onun kınaması, seni taunun eline teslim eder.
-
جواب گفتن روبه خر را
- Tilkinin eşeğe cevap vermesi
-
گفت روبه صاف ما را درد نیست ** لیک تخییلات وهمی خورد نیست 2640
- Tilki dedi ki: Bizim safımızda tortu yoktur. Fakat vehme gelen hayallerde, küçümsenecek şeyler değildir.