-
خصاه من بدرگ نبودم زشتاسم ** آنک دیدی بد نبد بود آن طلسم
- Hele ben hiç kötü değilim. Adım kötüye çıkmış ama aldırma. O gördüğüm aslan değildi, tılsımdı.
-
ور بدی بد آن سگالش قدرا ** عفو فرمایند یاران زان خطا
- O uğradığın şey kötü bile olduysa yine dostlar, o hatayı affederler.
-
عالم وهم و خیال طمع و بیم ** هست رهرو را یکی سدی عظیم
- Vehim ve tamahla korku âlemi, yolcuya pek büyük bir settir.
-
نقشهای این خیال نقشبند ** چون خلیلی را که که بد شد گزند
- Bu nakışlar, bu hayal suretleri, dağ gibi Halil'e bile zarar verdi.
-
گفت هذا ربی ابراهیم راد ** چونک اندر عالم وهم اوفتاد 2650
- Cömert İbrahim bile vehim âlemine düşünce : "Bu, benim rabbimdir" dedi.
-
ذکر کوکب را چنین تاویل گفت ** آن کسی که گوهر تاویل سفت
- Tevil incisini delen o zat, yıldızı görünce böyle dedi işte.
-
عالم وهم و خیال چشمبند ** آنچنان که را ز جای خویش کند
- Gözleri bağlayan vehim ve hayal âlemi, öyle bir dağı bile yerinden oynattı.
-
تا که هذا ربی آمد قال او ** خربط و خر را چه باشد حال او
- O bile "Bu, benim rabbimdir" dedi. Artık, eşeği ne hale kor, bir düşün!
-
غرق گشته عقلهای چون جبال ** در بحار وهم و گرداب خیال
- Dağ gibi akıllar bile vehim deniziyle hayal girdabına gark olur.
-
کوهها را هست زین طوفان فضوح ** کو امانی جز که در کشتی نوح 2655
- Bu kötülük tufanı, dağlan bile aşarken Nuh gemisine binenlerden başka kim aman bulur?