-
جز گلابه در تنت کو ای مقل ** آب صافی کن ز گل ای خصم دل 2810
- A adamcağız, bedeninde toprakla karışmış sudan başka ne var? Söyle. A gönül düşmanı, suyu, topraktan arıt.
-
تو بر آنی هر دمی کز خواب و خور ** خاک ریزی اندرین جو بیشتر
- Halbuki sen, her an yemekle, içmekle o dereye daha fazla toprak dökmede, o suyu daha fazla bulandırmadasın.
-
سبب دانستن ضمیرهای خلق
- Şeyhin, herkesin içinden geçeni bilmesinin sebebi
-
چون دل آن آب زینها خالیست ** عکس روها از برون در آب جست
- O suyun içinde hiçbir şeycikler bulunmadığında " yüzler, ona akseder, orada görünür.
-
پس ترا باطن مصفا ناشده ** خانه پر از دیو و نسناس و دده
- Halbuki senin için temizlenmemiş. Evin, Şeytanla, adam olmayanlarla, canavarlarla dolu.
-
ای خری ز استیزه ماند در خری ** کی ز ارواح مسیحی بو بری
- A eşek, inadından eşeklikte kalakaldın. Nerden Mesih'e ait ruhlardan bir koku alacaksın?
-
کی شناسی گر خیالی سر کند ** کز کدامین مکمنی سر بر کند 2815
- Orada bir hayal başgösterse hangi pusudan çıktığını nerden bileceksin?
-
چون خیالی میشود در زهد تن ** تا خیالات از درونه روفتن
- İçteki hayallerin süpürülmesi için beden, riyazatla hayale döner.
-
غالب شدن مکر روبه بر استعصام خر
- Eşeğin hile yüzünden tilkiye alet olması
-
خر بسی کوشید و او را دفع گفت ** لیک جوع الکلب با خر بود جفت
- Eşek bir hayli çalıştı, tilkiden korundu. Fakat köpek gibi acıkmıştı, açlı kendisine eş olmuştu.
-
غالب آمد حرص و صبرش بد ضعیف ** بس گلوها که برد عشق رغیف
- Hırsı üstün geldi, sabrı zayıfladı. Ekmek sevdası, nice boğazlan yırtmıştır.
-
زان رسولی کش حقایق داد دست ** کاد فقر ان یکن کفر آمدست
- Kendisine hakikatler keşfedilen Peygamber, onun için "Az kaldı yoksulluk, küfür olayazdi" dedi.