این تب لرزه ز خوف جوع چیست ** در توکل سیر میتانند زیست
Açlık korkusundan bu titreyiş nedir? Tanrı'ya dayanmayla tok yaşanabilir pekâlâ.
حکایت آن گاو کی تنها در جزیره ایست بزرگ حق تعالی آن جزیرهی بزرگ را پر کند از نبات و ریاحین کی علف گاو باشد تا به شب آن گاو همه را بخورد و فربه شود چون کوه پارهای چون شب شود خوابش نبرد از غصه و خوف کی همه صحرا را چریدم فردا چه خورم تا ازین غصه لاغر شود همچون خلال روز برخیزد همه صحرا را سبزتر و انبوهتر بیند از دی باز بخورد و فربه شود باز شبش همان غم بگیرد سالهاست کی او همچنین میبیند و اعتماد نمیکند
Büyük bîr adada bir öküz varmış. Ulu Tanrı, o adayı otlarla, çayır, çimenle doldurur, öküz, akşama kadar hepsini otlar, bir dağ parçatı gibi şişer, semirir, gece olunca bütün ovayı ot-ladım, hepsini bitirdim. Yarın ne yiyeceğim diye korkuyla, derde kapılır, uyuyamaz, bu dertle kulak karıştırılan hilâle dönermiş. Sabahleyin kalkınca yine bütün yazıyı, dünkünden daha yeşil, daha bol çayır, çimenle dolu bulur, yine yer, içer, semirir, geceleyin aynı derde düşermiş. Yıllardır bunu görür, fakat Tanrı'ya yine güvenmezmiş.
یک جزیرهی سبز هست اندر جهان ** اندرو گاویست تنها خوشدهان 2855
Dünyada yemyeşil bir ada vardır, orada yalnız başına obur bir öküz yaşar.
جمله صحرا را چرد او تا به شب ** تا شود زفت و عظیم و منتجب
Akşama kadar bütün yazıyı yalar, otlar, doyar, semirip şişer.
شب ز اندیشه که فردا چه خورم ** گردد او چون تار مو لاغر ز غم
Gece oldu mu yarın ne yiyeceğim diye düşünceye dalar, bu düşünce onu dertlendirir, ince bir kıla döner.
چون برآید صبح گردد سبز دشت ** تا میان رسته قصیل سبز و کشت
Sabah olunca yazı, yine yeşermiştir. Yeşillik, çayır, çimen, tâ bele kadar büyümüştür.
اندر افتد گاو با جوع البقر ** تا به شب آن را چرد او سر به سر
Okuz, öküz açlığına tutulmuştur, akşama kadar bütün yazıyı baştanbaşa otlar, bitirir.
باز زفت و فربه و لمتر شود ** آن تنش از پیه و قوت پر شود 2860
Yine büyür, semirir, şişer. Bedeni yağanır, güçlü kuvvetli bir hale gelir.
باز شب اندر تب افتد از فزع ** تا شود لاغر ز خوف منتجع
Derken akşam oldu mu açlık korkusuna düşer, bu korkuyla titremeye başlar, yine korkusundan zayıflar.
که چه خواهم خورد فردا وقت خور ** سالها اینست کار آن بقر
Yarın yayım zamanı ne yiyeceğim, ne edeceğim? diye düşünür durur. Yıllardır, o öküz bu haldedir işte.
هیچ نندیشد که چندین سال من ** میخورم زین سبزهزار و زین چمن
Bunca yıldır bu yeşilliği otlar, bu çimenlikte yayılırım.