-
این نه مردانند اینها صورتند ** مردهی نانند و کشتهی شهوتند
- Bunlar, insan değillerdir, suretten ibarettirler. Bunlar, ekmek ölüsüdürler, şehvet öldürmüştür bunları.
-
حکایت آن راهب که روز با چراغ میگشت در میان بازار از سر حالتی کی او را بود
- Bir hale düşmesi yüzünden gündüzün kandille gezip dolaşan papaz
-
آن یکی با شمع برمیگشت روز ** گرد بازاری دلش پر عشق و سوز
- Birisi, gündüzün, gönlü aşk ve yanışla dolu olarak kandille gezerdi.
-
بوالفضولی گفت او را کای فلان ** هین چه میجویی به سوی هر دکان
- Bir herzevekil ona dedi ki: A adam, kendine gel de öyle her dükkânı arayıp durma.
-
هین چه میگردی تو جویان با چراغ ** در میان روز روشن چیست لاغ
- Aydın günde kandille ne gezip duruyorsun, bu ne saçma şey?
-
گفت میجویم به هر سو آدمی ** که بود حی از حیات آن دمی 2890
- Adam dedi ki: Her yanda adam arıyorum. O nefesle diri olan kimdir?
-
هست مردی گفت این بازار پر ** مردمانند آخر ای دانای حر
- Bir adam, şu pazar, adamla dolu o hür kişi dedi.
-
گفت خواهم مرد بر جادهی دو ره ** در ره خشم و به هنگام شره
- Adam arayan dedi ki: Bu iki yol ağzı ana caddede öfke ve hırs zamanında dayanan bir adam arıyorum.
-
وقت خشم و وقت شهوت مرد کو ** طالب مردی دوانم کو به کو
- Öfke ve şehvet vaktinde kendini tutabilen adam nerde? Bucak, bucak, sokak sokak böyle bir adam arıyorum işte.
-
کو درین دو حال مردی در جهان ** تا فدای او کنم امروز جان
- Nerde âlemde bu iki halde dayanabilen bir adam ki bugün ona canımı feda edeyim.
-
گفت نادر چیز میجویی ولیک ** غافل از حکم و قضایی بین تو نیک 2895
- Bunu duyan, nadir bulunur bir şey arıyorsun, fakat kaza ve kaderden gafilsin dedi iyi bak.