-
میشود ز الهامها و وسوسه ** اختیار خیر و شرت ده کسه 2985
- Sendeki hayır ve şer ihtiyarı, ilham ve vesveselerle birken on olur, on kişinin ihtiyarına sahip olursun.
-
وقت تحلیل نماز ای با نمک ** زان سلام آورد باید بر ملک
- A tatlı adam, namazın dışındaki işlerin helâl olması için namazdan çıkarken meleklere selâm vermek gerektir.
-
که ز الهام و دعای خوبتان ** اختیار این نمازم شد روان
- Bu selâm, sizin güzel ilhamınız ve duanız yüzünden ihtiyarımla şu namazı kıldım demektir.
-
باز از بعد گنه لعنت کنی ** بر بلیس ایرا کزویی منحنی
- Suçtan sonra da tutar, İblise lanet edersin. Çünkü bu eğriliğe onun yüzünden düştün.
-
این دو ضد عرضه کنندهت در سرار ** در حجاب غیب آمد عرضهدار
- Şeytanla melek, gayıp perdesi ardında gizlice bu kötülükle iyiliği sana gösterir.
-
چونک پردهی غیب برخیزد ز پیش ** تو ببینی روی دلالان خویش 2990
- Fakat gözünün önünden gayıp perdesi kalktı mı seni hayıra, şerre sevk edenlerin yüzlerini görürsün.
-
وآن سخنشان وا شناسی بیگزند ** که آن سخنگویان نهان اینها بدند
- Onların sözlerinden, gizlice söz söyleyenlerin bunlar olduğunu tanırsın.
-
دیو گوید ای اسیر طبع و تن ** عرضه میکردم نکردم زور من
- Şeytan, ey tabiat ve ten tutsağı der, ben bunu sana gösterdim, fakat zorlamadım ki.
-
وآن فرشته گویدت من گفتمت ** که ازین شادی فزون گردد غمت
- Melek de, ben sana, bu neşe yüzünden gamın artar demedim mi ?
-
آن فلان روزت نگفتم من چنان ** که از آن سویست ره سوی جنان
- Falan günde ben sana şöyle demedim mi? Cinler yolu, o tarafa giden yoldur.