English    Türkçe    فارسی   

5
3044-3053

  • کودکان خرد را چون می‌زنی  ** چون بزرگان را منزه می‌کنی 
  • Neden küçük çocukları döversin de büyüklere dokunmazsın?
  • آنک دزدد مال تو گویی بگیر  ** دست و پایش را ببر سازش اسیر  3045
  • Malını çalan hırsızı gösterir, tut şunu, elini ayağını kır, onu esir et dersin.
  • وآنک قصد عورت تو می‌کند  ** صد هزاران خشم از تو می‌دمد 
  • Karına göz koyana karşı yüz binlerce defa coşar, köpürürsün.
  • گر بیاید سیل و رخت تو برد  ** هیچ با سیل آورد کینی خرد 
  • Fakat sel gelse de eşyanı götürse akıl, hiç sele kızar, kinlenir mi?
  • ور بیامد باد و دستارت ربود  ** کی ترا با باد دل خشمی نمود 
  • Yahut yel esse de sarığını kapıp uçursa gönlünde yele karşı bir hiddet peydahlanır mı?
  • خشم در تو شد بیان اختیار  ** تا نگویی جبریانه اعتذار 
  • Öfke, cebrice, özürlere girişmeyesin diye sana ihtiyarin olduğunu anlatıp durmadadır.
  • گر شتربان اشتری را می‌زند  ** آن شتر قصد زننده می‌کند  3050
  • Deveci, bir deveyi dövse o deve, dövene kasdeder.
  • خشم اشتر نیست با آن چوب او  ** پس ز مختاری شتر بردست بو 
  • Devecinin değneğine kızmaz. Görüyorsun ya deve bile ihtiyardan bir kolcuya sahiptir.
  • هم‌چنین سگ گر برو سنگی زنی  ** بر تو آرد حمله گردد منثنی 
  • Yine böylece bir köpeğe taş atsan iki büklüm olur da sana salar.
  • سنگ را گر گیرد از خشم توست  ** که تو دوری و ندارد بر تو دست 
  • Hattâ seni bırakıp o taşı yakalarsa, ısırırsa o da yine sana olan kızgınlığındandır. Çünkü sen ondan uzaktasın, sana el atamıyor, onu ısırıyor.