-
انصتوا یعنی که آبت را بلاغ ** هین تلف کم کن که لبخشکست باغ
- Yine "Susun ve dinleyin" dendi. Yani kendinize gelin, suyunuzu telef etmeyin, bağ susuzdur.
-
این سخن پایان ندارد ای پدر ** این سخن را ترک کن پایان نگر 3200
- Babacığım, bu sözün sonu gelmez. Bu sözü bırak da sonuna bak.
-
غیرتم آید که پیشت بیستند ** بر تو میخندند عاشق نیستند
- Gayretim koymuyor, senin önünde dursunlar, âşık olmadıkları halde sana gülsünler!
-
عاشقانت در پس پردهی کرم ** بهر تو نعرهزنان بین دم بدم
- Aşıkların, anbean kerem perdesi ardında senin için nara atmadalar.
-
عاشق آن عاشقان غیب باش ** عاشقان پنج روزه کم تراش
- Sen de o gayp âşıklarına âşık ol,şu beş günlük âşıklara pek aldırış etme.
-
که بخوردندت ز خدعه و جذبهای ** سالها زیشان ندیدی حبهای
- Bunlar, hileyle, düzenle seni yerler. Yıllardır bunlardan bir habbe bile görmedin.
-
چند هنگامه نهی بر راه عام ** گام خستی بر نیامد هیچ کام 3205
- Halkın yoluna niceye bir hengâme salıp duracaksın? Ayağın mecruh senin,hiçbir muradına ermedin gitti.
-
وقت صحت جمله یارند و حریف ** وقت درد و غم به جز حق کو الیف
- İyilik, hoşluk zamanında hepsi dosttur,eştir. Fakat dert ve gam zamanı Tanrı'dan başka kim sana dost?
-
وقت درد چشم و دندان هیچ کس ** دست تو گیرد به جز فریاد رس
- Gözün, dişin ağrıdığı zaman feryada erişen Tanrı'dan başka elinden tutan var mi?
-
پس همان درد و مرض را یاد دار ** چون ایاز از پوستین کن اعتبار
- Sen de o hastalık, o dert zamanını hatırla da Eyaz gibi postuna bak, ibret al.