-
صدق هر دو ضد بیند در روش ** هر فریقی در ره خود خوش منش
- Her iki yolun doğruluğu, yürüyüşte birbirine zıd görünür. Her fırka, kendi yolunda hoştur, o yoldan memnundur.
-
گر جوابش نیست میبندد ستیز ** بر همان دم تا به روز رستخیز
- Bir yolun yolcusu, cevap vermezse kavgaya girişir. Bu, ezelden kıyamete kadar böyle gelmiş, böyle gider.
-
که مهان ما بدانند این جواب ** گرچه از ما شد نهان وجه صواب
- Her fırka, biz bilmeyiz ama ulularımız, buna cevap verebilir der.
-
پوزبند وسوسه عشقست و بس ** ورنه کی وسواس را بستست کس 3230
- Vesvesenin ağzını bağlıyan, ancak aşktır.Yoksa vesveseyi kim bağlıyabilmistir ki?
-
عاشقی شو شاهدی خوبی بجو ** صید مرغابی همیکن جو بجو
- Yüzü güzel dilber ara da âşık ol. Dere dere dolan, bir su kuşu tut.
-
کی بری زان آب کان آبت برد ** کی کنی زان فهم فهمت را خورد
- Yüzünün suyunu döken sudan ne elde edebilirsin? Anlayışını mahveden şeyden ne anlarsın?
-
غیر این معقولها معقولها ** یابی اندر عشق با فر و بها
- Şu akılla anlaşılacak şeylerden başka aşkta, akılla anlaşılacak daha nice parlak ve güzel şeyler vardır.
-
غیر این عقل تو حق را عقلهاست ** که بدان تدبیر اسباب سماست
- Tanrı'da senin bu aklından başka akıllar var ki gökyüzünün sebepleri onlarla tedbire girer.
-
که بدین عقل آوری ارزاق را ** زان دگر مفرش کنی اطباق را 3235
- Rızıklarını bu akılla elde dersin. Öbür akla gelince: Onunla yedi kat gökleri, kendine bir döşeme yaparsın.
-
چون ببازی عقل در عشق صمد ** عشر امثالت دهد یا هفتصد
- Tanrı sevgisine düşer, aklınla oynarsan Tanrı, sana o aklın onlarca fazlasını, hattâ yedi yüzünü ihsan eder.