-
عشق برد بحث را ای جان و بس ** کو ز گفت و گو شود فریاد رس 3240
- Ey can, bahsi ancak akıl keser. Nerde insanı dedikodudan kurtarıp feryada yetişen biri?
-
حیرتی آید ز عشق آن نطق را ** زهره نبود که کند او ماجرا
- O söze aşk yüzünden bir hayrettir gelir, macerayı nakletmeye takati kalmaz.
-
که بترسد گر جوابی وا دهد ** گوهری از لنج او بیرون فتد
- Çünkü bir cevap verirse içindeki incinin düşeceğinden korkar.
-
لب ببندد سخت او از خیر و شر ** تا نباید کز دهان افتد گهر
- O, hayırdan da adamakıllı dudağını yummuştur,, serden de. Ağzından incinin düşeceğinden ürker.
-
همچنانک گفت آن یار رسول ** چون نبی بر خواندی بر ما فصول
- Nitekim Peygamber'in dostu da demiştir ki: Peygamber, bize bir şeyden haber verdi, bir şey söyledi mi..
-
آن رسول مجتبی وقت نثار ** خواستی از ما حضور و صد وقار 3245
- O seçilmiş Peygamber, bu incileri saçtığı sırada bizden yüzlerce huzur, yüzlerce vekar isterdi.
-
آنچنان که بر سرت مرغی بود ** کز فواتش جان تو لرزان شود
- Hani başında bir kuş olur da uçmasın diye canin titrer.
-
پس نیاری هیچ جنبیدن ز جا ** تا نگیرد مرغ خوب تو هوا
- Yerinden bile kımıldamaz,o güzelim kuş havalanmasın dersin.
-
دم نیاری زد ببندی سرفه را ** تا نباید که بپرد آن هما
- Nefes alma,öksürüğün bile gelse kendini sıkar,o devlet kuşu uçar diye korkundan öksürmezsin bile.
-
ور کست شیرین بگوید یا ترش ** بر لب انگشتی نهی یعنی خمش
- O sırada birisi sana tatlı,yahut acı bir söz söylese ağzına parmağını kor,sus demek istersin.