-
باز خود را سرنگون از کوه او ** میفکندی از غم و اندوه او
- Yine gamdan, dertten bunaldı mı kendisini dağdan aşağı atmak isterdi.
-
باز خود پیدا شدی آن جبرئیل ** که مکن این ای تو شاه بیبدیل
- Bu sefer Cebrail görünür, ey eşi olmayan Padişah, yapma bunu derdi.
-
همچنین میبود تا کشف حجاب ** تا بیابید آن گهر را او ز جیب 3540
- Hicap keşfedilip de o inciyi koynunda buluncaya kadar bu haldeydi.
-
بهر هر محنت چو خود را میکشند ** اصل محنتهاست این چونش کشند
- Halk, her çeşit mihnetten ötürü kendini öldürüp dururken mihnetlerin aslı olan bu ayrılığı nasıl çeksin?
-
از فدایی مردمان را حیرتیست ** هر یکی از ما فدای سیرتیست
- Halk, canını feda edene şaşar. Fakat bizim her birimiz fedayi huyluyuz.
-
ای خنک آنک فدا کردست تن ** بهر آن کارزد فدای آن شدن
- Ne mutlu o kişiye ki bedenini, feda edilmeye değer bir dosta feda etmiştir.
-
هر یکی چونک فدایی فنیست ** کاندر آن ره صرف عمر و کشتنیست
- Herkes, bir fennin, bir sanatın fedaisidir. Ömrünü o yolda sarf eder, ölüp gider.
-
کشتنی اندر غروبی یا شروق ** که نه شایق ماند آنگه نه مشوق 3545
- İster doğularda olsun, ister batılarda, herkes, nihayet ölür. O zaman ne âşık kalır, ne maşuk!
-
باری این مقبل فدای این فنست ** کاندرو صد زندگی در کشتنست
- Hiç olmazsa bu devletli, zaten şu hünere gönüllü, kendisini feda etmiş. Onun öldürülmesinde yüzlerce hayat var.
-
عاشق و معشوق و عشقش بر دوام ** در دو عالم بهرمند و نیکنام
- Âşık da onca ebedî, maşuk da, aşk da. İki âlemde de dileğine ermiş, iyi bir ad san kazanmış.