-
ای ایاز پر نیاز صدقکیش ** صدق تو از بحر و از کوهست بیش
- Ey doğru özlü, daima yalvarıp yakarmada olan Eyaz, doğruluğun, denizden de artıktır, dağdan da!
-
نه به وقت شهوتت باشد عثار ** که رود عقل چو کوهت کاهوار
- Ne istek zamanı bir hataya düşüyorsun, dağ gibi aklın saman gibi uçuyor..
-
نه به وقت خشم و کینه صبرهات ** سست گردد در قرار و در ثبات 3710
- Ne öfke ve kin zamanı sabrın gevşeyip karar ve sebatını terk ediyor!
-
مردی این مردیست نه ریش و ذکر ** ورنه بودی شاه مردان کیر خر
- Erlik budur işte. Yoksa adam, sakalla, aletle adam olmaz, öyle olsaydı eşeğin aleti erlerin padişahı olurdu.
-
حق کرا خواندست در قرآن رجال ** کی بود این جسم را آنجا مجال
- Tanrı, Kur'anda kimlere er dedi? Nerde bu beden, oraya varacak?
-
روح حیوان را چه قدرست ای پدر ** آخر از بازار قصابان گذر
- Babacığım, hayvan ruhunun ne değeri var? Kasapların pazarından geç de gör.
-
صد هزاران سر نهاده بر شکم ** ارزشان از دنبه و از دم کم
- Yüz binlerce baş, gövde üstüne konmuştur. Değerlerini yağdan, kuyruktan kıyas et.
-
روسپی باشد که از جولان کیر ** عقل او موشی شود شهوت چو شیر 3715
- Orospu olur ki aletin dönüp dolaşması yüzünden aklı fareye döner, şehveti aslana.
-
وصیت کردن پدر دختر را کی خود را نگهدار تا حامله نشوی از شوهرت
- Bir babanın, kızına "Kendini koru, kocandan gebe kalma" diye tembihte bulunması
-
خواجهای بودست او را دختری ** زهرهخدی مهرخی سیمینبری
- Zengin bir adam vardı. Bu adamın da zühre yanaklı, ay yüzlü, gümüş bedenli bir kızı vardı.
-
گشت بالغ داد دختر را به شو ** شو نبود اندر کفائت کفو او
- Kız, kendini bildi, babası onu kocaya verdi. Fakat kocası kızın dengi değildi.