-
بهر فرمان حکمت فرمان چه بود ** اندکی ز اسرار آن باید نمود
- Buyruğa uydun doğru. Fakat bu buyruğun hikmeti neydi? Onun sırlarından birazcığını göstermek gerek.
-
کاغ کاغ و نعرهی زاغ سیاه ** دایما باشد به دنیا عمرخواه
- Kara kuzgunun gaa diye bağırması, dünyada daima uzun bir ömür istemesindendir.
-
همچو ابلیس از خدای پاک فرد ** تا قیامت عمر تن درخواست کرد
- İblis gibi tek ve pak Tanrı’dan kıyamete kadar dünya hayatını ister.
-
گفت انظرنی الی یوم الجزا ** کاشکی گفتی که تبنا ربنا
- İblis de “Beni kıyamet gününe kadar yaşat “ dedi. Keşke, “Rabbimiz, tövbe ettik” deseydi.
-
عمر بی توبه همه جان کندنست ** مرگ حاضر غایب از حق بودنست 770
- Tövbesiz ömür, baştanbaşa can çekişmedir. Hazır olan kaçılmayan ölüm, Tanrı’dan gafil olmaktır.
-
عمر و مرگ این هر دو با حق خوش بود ** بیخدا آب حیات آتش بود
- Hakla olunca ömür de, ölüm de... ikisi de hoştur. Fakat Tanrı’sız abıhayat bile ateştir.
-
آن هم از تاثیر لعنت بود کو ** در چنان حضرت همیشد عمرجو
- Öyle bir tapıdan daima ömür istemesi de lanet tesiriyledir.
-
از خدا غیر خدا را خواستن ** ظن افزونیست و کلی کاستن
- Tanrı’dan, ondan başkasını istemek, görünüşte istenen şeyin artmasını stemektir, ama hakikatte onun tamamı ile eksilmesini dilemektir.
-
خاصه عمری غرق در بیگانگی ** در حضور شیر روبهشانگی
- Hele ayrılık ve yabancılıkla geçen ömür yok mu? Bu adeta aslanın huzurunda tilkilik taslamaya benzer.
-
عمر بیشم ده که تا پستر روم ** مهلم افزون کن که تا کمتر شوم 775
- Bana daha fazla ömür ver de daha gerisin geri gideyim; mühletini uzat da daha aşağılık bir hale geleyim demektir.