English    Türkçe    فارسی   

5
777-786

  • عمر خوش در قرب جان پروردنست  ** عمر زاغ از بهر سرگین خوردنست 
  • Hoş ömür, yakınlık aleminden can beslemektir. Kuzgunun ömrü ise pislik yemek içindir.
  • عمر بیشم ده که تا گه می‌خورم  ** دایم اینم ده که بس بدگوهرم 
  • Bana fazla ömür ver ki pislik yiyeyim, daima bana bunu ver ki benim yaradılışım kötüdür demektedir.
  • گرنه گه خوارست آن گنده‌دهان  ** گویدی کز خوی زاغم وا رهان 
  • O ağzı kokan kuzgun, eğer pislik yemeseydi beni kuzgun huyundan kurtar diye yalvarırdı.
  • مناجات 
  • Münacat
  • ای مبدل کرده خاکی را به زر  ** خاک دیگر را بکرده بوالبشر  780
  • Ey toprağı altına çeviren, bir başka toprağı da insanlar babası yapan Tanrı!
  • کار تو تبدیل اعیان و عطا  ** کار من سهوست و نسیان و خطا 
  • Senin işin, eşyayı olduğu halden çevirmek, ihsan ve lutüflarda bulunmaktır, benim işimse yanlışa düşmek, unutmak ve hata etmektir.
  • سهو و نسیان را مبدل کن به علم  ** من همه خلمم مرا کن صبر و حلم 
  • Bilginle yanlışımı noksanı mı döndür. Ben baştan aşağıya kadar sümükten ibaretim, sen beni sabırdan, hilimden ibaret bir hale getir.
  • ای که خاک شوره را تو نان کنی  ** وی که نان مرده را تو جان کنی 
  • Ey çorak toprağı ekmek haline getiren, ey ölü ekmeği canlandıran, can eden.
  • ای که جان خیره را رهبر کنی  ** وی که بی‌ره را تو پیغمبر کنی 
  • Ey şaşırmış cana rehberlik eden, ey yolunu sapıtmışı peygamber yapan!
  • می‌کنی جزو زمین را آسمان  ** می‌فزایی در زمین از اختران  785
  • Yeryüzünün bir cüzünü gök yaparsın. Yeryüzünün neşesini yıldızlarla artırırsın.
  • هر که سازد زین جهان آب حیات  ** زوترش از دیگران آید ممات 
  • Kim bu alemden bir abıhayat elde ederse ölüm, ona başkalarından daha çabuk gelir çatar.