-
نیست پیدا آن مراحل را سنام ** نه نشانست آن منازل را نه نام 805
- O menzillerin nişanesi adı sanı yoktur.
-
هست صد چندان میان منزلین ** آن طرف که از نما تا روح عین
- Nebat aleminden sırf ruh alemine kadar her iki konak arasında bunlar gibi yüzlerce konak vardır.
-
در فناها این بقاها دیدهای ** بر بقای جسم چون چفسیدهای
- Yokluklarda bu varlığı gördün de nasıl beden varlığına böyle yapıştın?
-
هین بده ای زاغ این جان باز باش ** پیش تبدیل خدا جانباز باش
- Kendine gel ey kuzgun, kendine gel de şu canı ver, doğan kuşu ol. Tanrı’nın halden hale döndürmesi karşısında canınla başınla oyna.
-
تازه میگیر و کهن را میسپار ** که هر امسالت فزونست از سه پار
- Yeniyi al, eskiyi bırak. Çünkü her yılın, geçen üç yıldan daha artıştır daha üstün.
-
گر نباشی نخلوار ایثار کن ** کهنه بر کهنه نه و انبار کن 810
- Hurma fidanı gibi ihsan sahibi olamazsam var, eskiyi eskiye kat ambarına yığ!
-
کهنه و گندیده و پوسیده را ** تحفه میبر بهر هر نادیده را
- O eski, kokmuş ve pörsümüş şeyi körlere hediye et.
-
آنک نو دید او خریدار تو نیست ** صید حقست او گرفتار تو نیست
- Yeniyi gören seni almaz. O Tanrı’ya av olur, sana tutulmaz.
-
هر کجا باشند جوق مرغ کور ** بر تو جمع آیند ای سیلاب شور
- Ey kara ve tuzlu su, nerede kör kuş varsa bölük, bölük senin başına toplanır.
-
تا فزاید کوری از شورابها ** زانک آب شور افزاید عمی
- Bu suretle de körlükleri artar. Çünkü kara su, körlüğü arttırır.