-
از فراش خویش سوی در شتافت ** دست بر در چون نهاد او بسته یافت
- Yatağından kalkıp kapıya koştu, elini atınca kapıyı kapalı buldu.
-
در گشادن حیله کرد آن حیلهساز ** نوع نوع و خود نشد آن بند باز 85
- O hileci herif kapıyı açmak için türlü türlü hilelere başvurduysa da kapıyı açamadı.
-
شد تقاضا بر تقاضا خانه تنگ ** ماند او حیران و بیدرمان و دنگ
- İyice sıkıştı oda dardı. Şaşırıp kaldı, ne bir derman bulabildi ne bir hile.
-
حیله کرد او و به خواب اندر خزید ** خویشتن در خواب در ویرانه دید
- Nihayet bir hileye başvurdu, uyumaya bu buruntuyu geçiştirmeye savaştı. Uyudu da. Rüyada kendisini bir viranede gördü.
-
زانک ویرانه بد اندر خاطرش ** شد به خواب اندر همانجا منظرش
- Hatırında virane vardı ondan dolayı da rüyada onu gördü.
-
خویش در ویرانهی خالی چو دید ** او چنان محتاج اندر دم برید
- Kendisini tenha bir viranede görünce aptes bozmaya zaten ihtiyacı vardı, hemen işini beceriverdi.
-
گشت بیدار و بدید آن جامه خواب ** پر حدث دیوانه شد از اضطراب 90
- Uyanınca bir de baktı ki yatak pislik içinde. Derdinden deliye döndü.
-
ز اندرون او برآمد صد خروش ** زین چنین رسواییی بی خاکپوش
- Bu çeşit rezillik toprakla bile örtülemez diye içinden yüzlerce defa coştu, köpürdü.
-
گفت خوابم بتر از بیداریم ** گه خورم این سو و آن سو میریم
- Uykum uyanıklığımdan beter. Burada yiyor orada pisliyorum dedi.
-
بانگ میزد وا ثبورا وا ثبور ** همچنانک کافر اندر قعر گور
- Kafir, mezarın dibinde nasıl bağırırsa o da öylece keşke geberseydim demeye koyuldu.