آب از هر سو عنان را واکشید ** از تگ دریا غباری برجهید 955
Su her taraftan çekildi ve deniz dibinden bir toz koptu.
چونک خوبی زنان فا او نمود ** که ز عقل و صبر مردان میفزود
Tanrı erkeklerin aklını, sabrını alan kadın güzelliğini ona gösterince;
پس زد انگشتک به رقص اندر فتاد ** که بده زوتر رسیدم در مراد
Parmacıklarını şıkırdatarak oynamaya başladı. Ver, ver şimdicik muradıma kavuştum dedi.
چون بدید آن چشمهای پرخمار ** که کند عقل و خرد را بیقرار
Aklı fikri kararsız hale getiren o mahmur gözleri görünce,
وآن صفای عارض آن دلبران ** که بسوزد چون سپند این دل بر آن
Şu gönlü çöre otu gibi yakıp kavuran dilberlerin yüzlerini seyredince neşelendi.
رو و خال و ابرو و لب چون عقیق ** گوییا حق تافت از پردهی رقیق 960
Yüz. ben, kaş. Akik gibi dudaklar. Sanki ince bir perdeden Tanrı parlamış.
دید او آن غنج و برجست سبک ** چون تجلی حق از پردهی تنک
Şeytan, incecik perdeden Tanrı tecelli etmiş gibi o işveyi görünce derhal yerinden sıçrayıp oynamaya koyuldu.
تفسیر خلقنا الانسان فی احسن تقویم ثم رددناه اسفل سافلین و تفسیر و من نعمره ننکسه فی الخلق
“İnsanı en güzel bir sıfatla yarattık.Sonra onu aşağılıkların en aşağısına reddettik” ayetiyle “Kimi yaşatır, ömrünün uzun edersek onu kocaltır, güzelliğini ve kuvvetini azaltırız” ayetinin tefsiri
آدم حسن و ملک ساجد شده ** همچو آدم باز معزول آمده
Adem güzellik timsaliydi, melek ona secde etmişti. Fakat Adem, bu güzellikten düşünce, dedi ki:
گفت آوه بعد هستی نیستی ** گفت جرمت این که افزون زیستی
Eyvah, varlıktan sonra yokluğa düştüm. Tanrı dedi ki: Cürmün şu: Fazla yaşadın.
جبرئیلش میکشاند مو کشان ** که برو زین خلد و از جوق خوشان
Cebrail, onu perçeminden tutup güzeller bölüğünden ve şu cennetten çık dedi.