English    Türkçe    فارسی   

6
1428-1437

  • گفت یزدان زان کس مکتوم او  ** شله‌ای سازیم بر خرطوم او 
  • Allah , “Onun gizli ayıbını meydana çıkarır, burnunun üstünde erlik aleti gibi gösteririz” de
  • تا که بینایان ما زان ذو دلال  ** در نیایند از فن او در جوال 
  • Gözü olan kullarımız o işvecinin hilelerine aldanıp çuvala girmezler” dedi.
  • حاصل آنک از هر ذکر ناید نری  ** هین ز جاهل ترس اگر دانش‌وری  1430
  • Hâsılı her alet insanı erkek etmez. Eğer bilgin varsa kendine gel de bilgisizlikten kork.
  • دوستی جاهل شیرین‌سخن  ** کم شنو کان هست چون سم کهن 
  • Tatlı sözlü cahil dostun sözlerine pek kapılma.O sözler eskimiş,yıllanmış zehire benzer.
  • جان مادر چشم روشن گویدت  ** جز غم و حسرت از آن نفزویدت 
  • Anasının canı, gözümün nuru der ama günden güne artan duran dertten, hasretten başka bir şey vermez sana.
  • مر پدر را گوید آن مادر جهار  ** که ز مکتب بچه‌ام شد بس نزار 
  • O ana, babaya açıkça, yavrucuğum mektepten bezdi, soldu sarardı der..
  • از زن دیگر گرش آوردیی  ** بر وی این جور و جفا کم کردیی 
  • Başka karından olsaydı ona bu kadar cefada bulunmazdın.
  • از جز تو گر بدی این بچه‌ام  ** این فشار آن زن بگفتی نیز هم  1435
  • Doğrusunu istersen bu yavrucuk, senin oğlun olmasaydı ve ben doğurmasaydım, yine anası, bu sözü söylerdi!
  • هین بجه زن مادر و تیبای او  ** سیلی بابا به از حلوای او 
  • Kendine gel, bu anadan , onun merhametinden kaç. Babanın sillesi, onun helvasından yeğdir.
  • هست مادر نفس و بابا عقل راد  ** اولش تنگی و آخر صد گشاد 
  • Ana nefistir…Baba da cömert akıl. Akla uyan önce daralır ama sonunda yüzlerce genişliğe uğrar.