-
حق بکشت او را و در پاچهش دمید ** زود قصابانه پوست از وی کشید
- Allah onu öldürmüş, ayağından üflemiş, çabucak kasap gibi derisini yüzmüştür.
-
نفخ در وی باقی آمد تا مب ** نفخ حق نبود چو نفخهی آن قصاب
- Allah’nın üfürmesi, ona ebedî olarak kalır. Allahnın üfürmesi kasabın üfürmesine benzemez.
-
فرق بسیارست بین النفختین ** این همه زینست و آن سر جمله شین
- Fakat Allah üfürmesiyle kasap üfürmesi arasında çok fark vardır. Bu, baştan aşağıya kadar lûtuftur, kemaldir, öbürü tamamıyla ayıp ve ar.
-
این حیات از وی برید و شد مضر ** وان حیات از نفخ حق شد مستمر
- Bu dirilik,o üfürmeyle mahvolmuştur; o dirilik, o üfürmeyle gelmiştir, ebedîdir.
-
این دم آن دم نیست کاید آن به شرح ** هین بر آ زین قعر چه بالای صرح 1555
- 1555.Bu soluk, o soluk değildir ki söze sığsın, anlatılabilsin. Kendine gel de şu kuyunun dibinden köşkün üstüne çık, yücel!
-
نیستش بر خر نشاندن مجتهد ** نقش هیزم را کسی بر خر نهد
- Bunu eşeğe bindirmenin şeriatta yeri yok. Sopanın resmini eşeğe bindiren var mıdır hiç?
-
بر نشست او نه پشت خر سزد ** پشت تابوتیش اولیتر سزد
- Onu eşeğe değil, tabuta bindirmek daha doğru, daha yerinde.
-
ظلم چه بود وضع غیر موضعش ** هین مکن در غیر موضع ضایعش
- Zulüm nedir? Bir şeyi lâyık olduğu yere koymamak. Sen de onu, ona lâyık olan yerden başka bir yere koyup zâyi etme.
-
گفت صوفی پس روا داری که او ** سیلیم زد بیقصاص و بیتسو
- Sofi dedi ki: Peki, hiçbir suçum, günahım yokken bana bir sille vurmasını reva görüyor musun?
-
این روا باشد که خر خرسی قلاش ** صوفیان را صفع اندازد بلاش 1560
- Demek ki bir değirmen eşeği, hiçbir suçu olmayan sofiye bir sille aşk edebilir ha?