صد هزاران سایه کوتاه و دراز ** شد یکی در نور آن خورشید راز
Yüz binlerce kısa ve uzun gölgeler o sır denizinin nurunda bir oldular.
نه درازی ماند نه کوته نه پهن ** گونه گونه سایه در خورشید رهن
Ne uzunluk kaldı, ne kısalık, ne genişlik. Çeşit, çeşit gölgeler, güneşe rehin oldu.
لیک یکرنگی که اندر محشرست ** بر بد و بر نیک کشف و ظاهرست 1865
Fakat mahşerdeki tek renge boyanış, iyiye de apaçık görünür, kötüye de.
که معانی آن جهان صورت شود ** نقشهامان در خور خصلت شود
O âlemde mânalar, surete bürünürler. Suretlerimiz, hülyalarımıza uygun olur.
گردد آنگه فکر نقش نامهها ** این بطانه روی کار جامهها
O zamanda mektupların sureti açığa çıkar, elbiselerin astarı yüz olur, herkesin içi, dışına döner.
این زمان سرها مثال گاو پیس ** دوک نطق اندر ملل صد رنگ ریس
Şimdi gizli şeyler, alacalı öküze benzer. Söz iği, âlem içinde yüzlerce renkte bir iplik gibi görünür.
نوبت صدرنگیست و صددلی ** عالم یک رنگ کی گردد جلی
Şimdi yüzlerce renge boyanma, yüzlerce gönül sahibi olma devri. Tek renkli olma âlemi nereden tecelli edecek?
نوبت زنگست رومی شد نهان ** این شبست و آفتاب اندر رهان 1870
Şimdi zencilik zamanı. Rum diyarına mensup olanlar, beyaz güzeller gizli. Şimdi gece, güneş gizli.
نوبت گرگست و یوسف زیر چاه ** نوبت قبطست و فرعونست شاه
Kurdun devri, Yusuf kuyunun dibinde. Kıptilerin nöbeti, Firavun, padişah şimdi.
تا ز رزق بیدریغ خیرهخند ** این سگان را حصه باشد روز چند
Bu suretle de herkese lüzumlu, lüzumsuz gülüp duran ve kimseden esirgenmeyen rızktan şu köpekler de birkaç gün rızıklansınlar, hisselerini alsınlar bakalım.