-
آن کبوتر را که بام آموختست ** تو مخوان میرانش کان پر دوختست 1990
- Dama gelmeyi öğrenen güvercini çağırma, kov, o bir yere gidemez, kanadı bağlıdır.
-
ای ضیاء الحق حسامالدین برانش ** کز ملاقات تو بر رستست جانش
- Ey hak Ziyası Hüsameddin, onu kovsan da seninle buluştuğu için can kanadı bitmiştir;
-
گر برانی مرغ جانش از گزاف ** هم بگرد بام تو آرد طواف
- Kovsan da can kuşu, sebepsiz olarak senin damının etrafında döner dolaşır.
-
چینه و نقلش همه بر بام تست ** پر زنان بر اوج مست دام تست
- Onun yiyeceği ,içeceği, konacağı yer, hep senin damındır. Yücelerde kanat çırpar ama tuzağına âşıktır.
-
گر دمی منکر شود دزدانه روح ** در ادای شکرت ای فتح و فتوح
- Hattâ ruh, bir an hırsızlamacasına o fütuhattan dolayı sana şükretmese, münkir olsa.
-
شحنهی عشق مکرر کینهاش ** طشت آتش مینهد بر سینهاش 1995
- Durup dinlenmeden kin güden aşk sahnesi, derhal o inkâr eden göğüse ateş dolu bir leğen koyuverir.
-
که بیا سوی مه و بگذر ز گرد ** شاه عشقت خواند زوتر باز گرد
- Aya gel, tozdan vazgeç. Aşk padişahı seni çağırmada, çabuk dön der.
-
گرد این بام و کبوترخانه من ** چون کبوتر پر زنم مستانه من
- Ben, güvercin gibi sarhoşçasına bu damın, bu güvercinliğin etrafında kanat çırpmaktayım.
-
جبرئیل عشقم و سدرهم توی ** من سقیمم عیسی مریم توی
- Aşk Cebrailiyim, Sidre’m sensin. İlletliyim, Meryem oğlu İsa sensin bana.
-
جوش ده آن بحر گوهربار را ** خوش بپرس امروز این بیمار را
- O inciler saçan denizi coştur. Şu hastayı bu gün bir hoşça sor, soruştur!