English    Türkçe    فارسی   

6
1995-2004

  • شحنه‌ی عشق مکرر کینه‌اش  ** طشت آتش می‌نهد بر سینه‌اش  1995
  • Durup dinlenmeden kin güden aşk sahnesi, derhal o inkâr eden göğüse ateş dolu bir leğen koyuverir.
  • که بیا سوی مه و بگذر ز گرد  ** شاه عشقت خواند زوتر باز گرد 
  • Aya gel, tozdan vazgeç. Aşk padişahı seni çağırmada, çabuk dön der.
  • گرد این بام و کبوترخانه من  ** چون کبوتر پر زنم مستانه من 
  • Ben, güvercin gibi sarhoşçasına bu damın, bu güvercinliğin etrafında kanat çırpmaktayım.
  • جبرئیل عشقم و سدره‌م توی  ** من سقیمم عیسی مریم توی 
  • Aşk Cebrailiyim, Sidre’m sensin. İlletliyim, Meryem oğlu İsa sensin bana.
  • جوش ده آن بحر گوهربار را  ** خوش بپرس امروز این بیمار را 
  • O inciler saçan denizi coştur. Şu hastayı bu gün bir hoşça sor, soruştur!
  • چون تو آن او شدی بحر آن اوست  ** گرچه این دم نوبت بحران اوست  2000
  • Çünkü sen, onunsun, deniz de onundur. Bu an, onun nöbet zamanıdır ama aldırma.
  • این خود آن ناله‌ست کو کرد آشکار  ** آنچ پنهانست یا رب زینهار 
  • Zaten bu, onun meydana getirdiği bir feryattan ibarettir. Yarabbi, sen gizli olanı koru, onu meydana çıkarma.
  • دو دهان داریم گویا هم‌چو نی  ** یک دهان پنهانست در لبهای وی 
  • Ney gibi iki ağzımız var. Bir ağız, onun dudaklarında gizli.
  • یک دهان نالان شده سوی شما  ** های هویی در فکنده در هوا 
  • Öbür ağız, size görünmede, feryat etmede, havaya bir hay huydur salmada.
  • لیک داند هر که او را منظرست  ** که فغان این سری هم زان سرست 
  • Fakat can gözü açık olan bilir ki bu baştan çıkan feryat da o baştan çıkmadadır.