-
مات او و مات او و مات او ** که همیدانیم تزویرات او
- Onun bütün riyalarını, düzenlerini biliyoruz. O mattır, mattır, mat.
-
از پس صد سال آنچ آید ازو ** پیر میبیند معین مو به مو 2025
- Pir, beş yüz yıl sonra, ondan ne doğacak? Kıldan kıla ve apaçık görür.
-
اندر آیینه چه بیند مرد عام ** که نبیند پیر اندر خشت خام
- Halkın aynada gördüğünü, pir, pişmemiş kerpiçte görür.
-
آنچ لحیانی به خانهی خود ندید ** هست بر کوسه یکایک آن پدید
- Kaba sakallının evinde görmediği, köseye bir bir görünür.
-
رو به دریایی که ماهیزادهای ** همچو خس در ریش چون افتادهای
- Denize git, sen balık oğlusun. Neden çerçöp gibi sakalına düştün böyle?
-
خس نهای دور از تو رشک گوهری ** در میان موج و بحر اولیتری
- Çerçöp değilsin sen, bu senden uzaktır. Sana inciler bile haset eder. Denizde, dalgalar arasında olman daha doğrudur.
-
بحر وحدانست جفت و زوج نیست ** گوهر و ماهیش غیر موج نیست 2030
- Deniz birdir. Eşi, ortağı yoktur. İncisi balığı da dalgasından başka bir şey değildir.
-
ای محال و ای محال اشراک او ** دور از آن دریا و موج پاک او
- Ona eş, ortak olsun... Buna imkân yoktur. Böyle şey, o denizden, o denizin pak dalgasından uzaktır.
-
نیست اندر بحر شرک و پیچ پیچ ** لیک با احول چه گویم هیچ هیچ
- Denizde ikilik ve ıstırap yoktur. Fakat şaşıya ne söyleyeyim? Hiç, hiç!
-
چونک جفت احولانیم ای شمن ** لازم آید مشرکانه دم زدن
- Ey şemen, şaşılara arkadaşız madem, müşrikçe konuşmak gerek.