-
بعد از آن در مشکل انکار زن ** بر گشاد آن خوشسراینده دهن
- Ondan sonra o güzel güzel çileyip şakıyan zat, kadını kınaması hususunda da ağzını açıp,
-
کان تحمل از هوای نفس نیست ** آن خیال نفس تست آنجا مهایست
- Dedi ki: O tahammül, nefis havasında değildir. Bu zan senin nefsinin havasıdır, orada durma!
-
گرنه صبرم میکشیدی بار زن ** کی کشیدی شیر نر بیگار من
- Ben sabredip bu kadının yükünü çekmeseydim aslan, benim yükümü çeker miydi hiç?
-
اشتران بختییم اندر سبق ** مست و بیخود زیر محملهای حق
- Ben de Tanrı yükünün altında kendinden geçmiş sarhoş ve köpürmüş bir deveyim.
-
من نیم در امر و فرمان نیمخام ** تا بیندیشم من از تشنیع عام 2140
- Onun buyruğunda yarı ham bile değilim ki halkın kınaması, yermesini düşüneyim.
-
عام ما و خاص ما فرمان اوست ** جان ما بر رو دوان جویان اوست
- Bizim geri kalanımızda onun buyruğudur, ileri gidenimizde. Canımız yüz üstü koşarak onu aramadadır.
-
فردی ما جفتی ما نه از هواست ** جان ما چون مهره در دست خداست
- Bizim tekliğimiz, çiftliğimiz, hava ve hevesten değildir. Canımız, mühre gibi Tanrı elindedir.
-
ناز آن ابله کشیم و صد چو او ** نه ز عشق رنگ و نه سودای بو
- O ahmağın nazını da çekeriz, onun gibi yüzlercesinin nazını da. Bu, renk aşkından, koku sevdasından değildir.
-
این قدر خود درس شاگردان ماست ** کر و فر ملحمهی ما تا کجاست
- Bu kaza ve kader, bizim dersimizin talebeleridir. Artık savaşımızın debdebesi nereye varır, bir düşün.
-
تا کجا آنجا که جا را راه نیست ** جز سنابرق مه الله نیست 2145
- Nereye mi varır? Yere bile yol olmayan bir yere. Işığı, gözleri alan Tanrı ayına ancak!