-
گرچه آسانت نمود آن سان سخن ** کی بود آسان رموز من لدن
- Sana o çeşit söz, kolay anlaşılır gibi gelir ama Tanrı remizleri kolay anlaşılır mı hiç?
-
گفت یا رب توبه کردم زین شتاب ** چون تو در بستی تو کن هم فتح باب 2295
- Adam yarabbi dedi, bu işten tövbe ettim. Kapıyı sen kapadın, yine sen aç!
-
بر سر خرقه شدن بار دگر ** در دعا کردن بدم هم بیهنر
- Duada da bir hünerim yokmuş, yine başımı hırkaya çekiyor, sana yalvarıyorum.
-
کو هنر کو من کجا دل مستوی ** این همه عکس توست و خود توی
- Hüner nerede, ben neredeyim, doğru bir gönül nerede? Bunların hepside senin aksin, hepsi de sensin.
-
هر شبی تدبیر و فرهنگم به خواب ** همچو کشتی غرقه میگردد ز آب
- Her gece rüyada bir tedbire girişmede, bir fikre düşmedeyim. Suda gark olan gemiye döndüm.
-
خود نه من میمانم و نه آن هنر ** تن چو مرداری فتاده بیخبر
- Ne ben kalıyorum, ne hünerim kalıyor. Beden de bir leş gibi bihaber olarak bir tarafa düşüyor.
-
تا سحر جمله شب آن شاه علی ** خود همیگوید الستی و بلی 2300
- O yüce padişah, seher çağına kadar her gece “ Rabbiniz değil miyim?” diye sormada. “Evet” diye cevap vermede.
-
کو بلیگو جمله را سیلاب برد ** یا نهنگی خورد کل را کرد و مرد
- Nerede “Evet, Rabbimizsin” diyen? Hepsini de uyku seli aldı götürdü. Yahut da bir timsah, hepsini paraladı, yedi.
-
صبحدم چون تیغ گوهردار خود ** از نیام ظلمت شب بر کند
- Sabah çağı, karanlıklar kınından parlak kılıcını çekip de,
-
آفتاب شرق شب را طی کند ** از نهنگ آن خوردهها را قی کند
- Doğu güneşi, geceyi dürünce bu timsah da yediklerini kusar.