-
این دعا تو امر کردی ز ابتدا ** ورنه خاکی را چه زهرهی این بدی
- Bu duayı da önce sen emrettin, yoksa bir toprak parçasında sana dua etmeye kudret mi olurdu?
-
چون دعامان امر کردی ای عجاب ** این دعای خویش را کن مستجاب 2320
- Ey hikmetine hayran olduğumun Tanrısı, mademki dua etmemizi emrettin, bu emrettiğin duayı sen kabul et.
-
شب شکسته کشتی فهم و حواس ** نه امیدی مانده نه خوف و نه یاس
- Geceleyin anlayış ve duygular gemisi kırılır. Ne bir ümit kalır, ne korku, ne yeis.
-
برده در دریای رحمت ایزدم ** تا ز چه فن پر کند بفرستدم
- Tanrım, beni rahmet denizine daldırır, bakalım, ne hünerle doldurup geri gönderecek?
-
آن یکی را کرده پر نور جلال ** وآن دگر را کرده پر وهم و خیال
- Birisini ululuk nuru ile doldurur, öbürünü vehimlerle, hayallerle.
-
گر بخویشم هیچ رای و فن بدی ** رای و تدبیرم به حکم من بدی
- Kendimde bir rey, bir tedbir olsaydı her yaptığım, her giriştiğim iş, kendi hükmümce olurdu.
-
شب نرفتی هوش بیفرمان من ** زیر دام من بدی مرغان من 2325
- Geceleyin aklım, benim buyruğum olmadan gitmezdi. Kuşlarım, tuzağımda dururdu.
-
بودمی آگه ز منزلهای جان ** وقت خواب و بیهشی و امتحان
- Can duraklarını bilir, uykumda da, uyanıkken de, sınandığım zaman da onları anlardım.
-
چون کفم زین حل و عقد او تهیست ** ای عجب این معجبی من ز کیست
- Bu işleri bağlayıp çözmek elimde değil, değil de yine de bu ululanmam, bu kendimi beğenmem nedir?
-
دیده را نادیده خود انگاشتم ** باز زنبیل دعا برداشتم
- Gördüğümü görmemiş sandım da yine dua zembilini kaldırdım.