-
چه خبر داری ز ختم عمر او ** تا بگردانی ازو یکباره رو
- Ömrünün sonundan ne haberin var ki ondan tamamı ile yüzünü çeviriyorsun.
-
بعد از ان ترسا در آمد در کلام ** که مسیحم رو نمود اندر منام
- Ondan sonra Hıristiyan söze geldi. Dedi ki: Rüyada Mesih göründü..
-
من شدم با او به چارم آسمان ** مرکز و مثوای خورشید جهان
- Onunla dördüncü kat göğe âlemin güneşinin bulunduğu durağa çıktım.
-
خود عجبهای قلاع آسمان ** نسبتش نبود به آیات جهان 2455
- Gök kalelerinin şaşılacak şeylerini gördüm. Bu âlemdeki alâmetlere hiç benzemiyorlardı.
-
هر کسی دانند ای فخر البنین ** که فزون باشد فن چرخ از زمین
- Oğulların gökçeği, herkes bilir ki gökyüzünün hüneri, elbette yeryüzünden üstündür.
-
حکایت اشتر و گاو و قج که در راه بند گیاه یافتند هر یکی میگفت من خورم
- Öküz, deve ve koç, yolda bir deste ot buldular. Her biri ben yiyeceğim dedi.
-
اشتر و گاو و قجی در پیش راه ** یافتند اندر روش بندی گیاه
- Bir deve, bir öküz ve bir koç, yolda giderlerken bir bağ ot buldular.
-
گفت قج بخش ار کنیم این را یقین ** هیچ کس از ما نگردد سیر ازین
- Koç dedi ki: Bunu paylaşırsak hiç birimiz doymayacağız.
-
لیک عمر هرکه باشد بیشتر ** این علف اوراست اولی گو بخور
- Fakat kimin ömrü daha artıksa bu otu o yesin.
-
که اکابر را مقدم داشتن ** آمدست از مصطفی اندر سنن 2460
- Yaşlılara hürmet Mustafa’nın sünnetlerindendir çünkü.
-
گرچه پیران را درین دور لام ** در دو موضع پیش میدارند عام
- Aşağılık kişilerin hükmettiği bu devirde ise halk, yaşlıları iki yerde öne geçirirler.