-
هر کسی دانند ای فخر البنین ** که فزون باشد فن چرخ از زمین
- Oğulların gökçeği, herkes bilir ki gökyüzünün hüneri, elbette yeryüzünden üstündür.
-
حکایت اشتر و گاو و قج که در راه بند گیاه یافتند هر یکی میگفت من خورم
- Öküz, deve ve koç, yolda bir deste ot buldular. Her biri ben yiyeceğim dedi.
-
اشتر و گاو و قجی در پیش راه ** یافتند اندر روش بندی گیاه
- Bir deve, bir öküz ve bir koç, yolda giderlerken bir bağ ot buldular.
-
گفت قج بخش ار کنیم این را یقین ** هیچ کس از ما نگردد سیر ازین
- Koç dedi ki: Bunu paylaşırsak hiç birimiz doymayacağız.
-
لیک عمر هرکه باشد بیشتر ** این علف اوراست اولی گو بخور
- Fakat kimin ömrü daha artıksa bu otu o yesin.
-
که اکابر را مقدم داشتن ** آمدست از مصطفی اندر سنن 2460
- Yaşlılara hürmet Mustafa’nın sünnetlerindendir çünkü.
-
گرچه پیران را درین دور لام ** در دو موضع پیش میدارند عام
- Aşağılık kişilerin hükmettiği bu devirde ise halk, yaşlıları iki yerde öne geçirirler.
-
یا در آن لوتی که آن سوزان بود ** یا بر آن پل کز خلل ویران بود
- Ya ateş gibi sıcak yemeğe buyur derler, yahut bakımsızlıktan yıkılacak dereceye gelen köprüde ileri sürerler.
-
خدمت شیخی بزرگی قایدی ** عام نارد بیقرینهی فاسدی
- Aşağılık kişiler kötü bir maksatları olmadıkça bir şeyhi, bir büyüğü, bir kılavuzu ağırlamazlar.
-
خیرشان اینست چه بود شرشان ** قبحشان را باز دان از فرشان
- Onların hayırları budur, artık kötülüklerini var sen kıyas et.
-
مثل
- Örnek
-
سوی جامع میشد آن یک شهریار ** خلق را میزد نقیب و چوبدار 2465
- Bir padişah camiye gidiyordu. Yaverleri, sopalı memurları, halkı dövmedeydi.