-
گفت قج بخش ار کنیم این را یقین ** هیچ کس از ما نگردد سیر ازین
- Koç dedi ki: Bunu paylaşırsak hiç birimiz doymayacağız.
-
لیک عمر هرکه باشد بیشتر ** این علف اوراست اولی گو بخور
- Fakat kimin ömrü daha artıksa bu otu o yesin.
-
که اکابر را مقدم داشتن ** آمدست از مصطفی اندر سنن 2460
- Yaşlılara hürmet Mustafa’nın sünnetlerindendir çünkü.
-
گرچه پیران را درین دور لام ** در دو موضع پیش میدارند عام
- Aşağılık kişilerin hükmettiği bu devirde ise halk, yaşlıları iki yerde öne geçirirler.
-
یا در آن لوتی که آن سوزان بود ** یا بر آن پل کز خلل ویران بود
- Ya ateş gibi sıcak yemeğe buyur derler, yahut bakımsızlıktan yıkılacak dereceye gelen köprüde ileri sürerler.
-
خدمت شیخی بزرگی قایدی ** عام نارد بیقرینهی فاسدی
- Aşağılık kişiler kötü bir maksatları olmadıkça bir şeyhi, bir büyüğü, bir kılavuzu ağırlamazlar.
-
خیرشان اینست چه بود شرشان ** قبحشان را باز دان از فرشان
- Onların hayırları budur, artık kötülüklerini var sen kıyas et.
-
مثل
- Örnek
-
سوی جامع میشد آن یک شهریار ** خلق را میزد نقیب و چوبدار 2465
- Bir padişah camiye gidiyordu. Yaverleri, sopalı memurları, halkı dövmedeydi.
-
آن یکی را سر شکستی چوبزن ** و آن دگر را بر دریدی پیرهن
- Sopalı damlar, birinin başını yarıyor, öbürünün gömleğini yırtıyor, padişaha yol açıyorlardı.
-
در میانه بیدلی ده چوب خورد ** بیگناهی که برو از راه برد
- O arada bir yoksul da yasakçılardan suçsuz olarak on sopa yedi.