-
یا در آن لوتی که آن سوزان بود ** یا بر آن پل کز خلل ویران بود
- Ya ateş gibi sıcak yemeğe buyur derler, yahut bakımsızlıktan yıkılacak dereceye gelen köprüde ileri sürerler.
-
خدمت شیخی بزرگی قایدی ** عام نارد بیقرینهی فاسدی
- Aşağılık kişiler kötü bir maksatları olmadıkça bir şeyhi, bir büyüğü, bir kılavuzu ağırlamazlar.
-
خیرشان اینست چه بود شرشان ** قبحشان را باز دان از فرشان
- Onların hayırları budur, artık kötülüklerini var sen kıyas et.
-
مثل
- Örnek
-
سوی جامع میشد آن یک شهریار ** خلق را میزد نقیب و چوبدار 2465
- Bir padişah camiye gidiyordu. Yaverleri, sopalı memurları, halkı dövmedeydi.
-
آن یکی را سر شکستی چوبزن ** و آن دگر را بر دریدی پیرهن
- Sopalı damlar, birinin başını yarıyor, öbürünün gömleğini yırtıyor, padişaha yol açıyorlardı.
-
در میانه بیدلی ده چوب خورد ** بیگناهی که برو از راه برد
- O arada bir yoksul da yasakçılardan suçsuz olarak on sopa yedi.
-
خون چکان رو کرد با شاه و بگفت ** ظلم ظاهر بین چه پرسی از نهفت
- Kanlar içinde kaldı. Padişaha yüz dönüp dedi ki: Şu apaçık zulme bak, gizlisini ne soruyorsun?
-
خیر تو این است جامع میروی ** تا چه باشد شر و وزرت ای غوی
- Camiye gidiyorsun gûya. Hayrın buysa şerrin ve kötülüğün nedir ey azgın?
-
یک سلامی نشنود پیر از خسی ** تا نپیچد عاقبت از وی بسی 2470
- Bir pîr, aşağılık bir adamdan bir tek selâm işitmez ki nihayet ondan bir hayli derde uğramasın.
-
گرگ دریابد ولی را به بود ** زانک دریابد ولی را نفس بد
- Böyle bir kötü kişinin veliye musallat olmasındansa kurdun musallat olması daha iyidir.