-
هم به اصل خود رود این خد و خال ** دایما در آب کی ماند خیال
- Bu göz kaş, bu boy pos, daima aslına gider durur. Suya akseden hayal, kalır mı hiç?
-
جمله تصویرات عکس آب جوست ** چون بمالی چشم خود خود جمله اوست
- Bütün tasvirler, ırmak suyundaki akislerdir. Gökyüzünü ovdun mu görürsün ki hepsi de o.
-
باز عقلش گفت بگذار این حول ** خل دوشابست و دوشابست خل
- Derken o garibin aklı dedi ki: Şu şaşılığı bırak. Sirke pekmezdir, pekmez de sirke.
-
خواجه را چون غیر گفتی از قصور ** شرمدار ای احول از شاه غیور 3185
- O muhtesibi, noksanın yüzünden ayrı bildin. Gayretli padişahlardan utan a şaşı!
-
خواجه را که در گذشتست از اثیر ** جنس این موشان تاریکی مگیر
- Havanın üstündeki esîrden bile ileri gitmiş olan zatı şu karanlıklarda oturan farelerden sayma.
-
خواجهی جان بین مبین جسم گران ** مغز بین او را مبینش استخوان
- Onu can olarak gör, ağır cisim olarak görme. Onu beyin gör, kemik olarak görme.
-
خواجه را از چشم ابلیس لعین ** منگر و نسبت مکن او را به طین
- Ona melun iblisin gözü ile bakma, onu toprağa mensup sayma.
-
همره خورشید را شبپر مخوان ** آنک او مسجود شد ساجد مدان
- Güneşle yoldaş olana yarasa deme. Kendisine secde edileni secde eder bilme.
-
عکسها را ماند این و عکس نیست ** در مثال عکس حق بنمودنیست 3190
- Bu da akislere benzer ama akis değildir. Akis suretinde Tanrı’nın görünüşüdür bu.
-
آفتابی دید او جامد نماند ** روغن گل روغن کنجد نماند
- O, bir güneş görmüştür, cansız ve donmuş bir halde kalmamıştır. Şırlağan yağı, gül yağı olmuştur; şırlağan yağı kalmamıştır.