-
رفت او پیش عماد الملک راد ** سر برهنه کرد و بر خاک اوفتاد
- O bey adalet ve insaf sahibi imadülmülk’ ün yanına baş açık bir halde koştu, başına topraklar serpiyordu.
-
که حرم با هر چه دارم گو بگیر ** تا بگیرد حاصلم را هر مغیر
- Dedi ki : Haremde neyim var neyim yoksa hepsini alsın yağmacılara buyursun, varımı yoğumu yağma ettirsin.
-
این یکی اسپست جانم رهن اوست ** گر برد مردم یقین ای خیردوست
- Fakat şu bir tek at yok mu o benim canımdır. Ey beni seven hayrımı isteyen! İyice bil ki onu alırsa öldüm ben.
-
گر برد این اسپ را از دست من ** من یقین دانم نخواهم زیستن
- Bu atı elimden alırsa muhakkak biliyorum ki yaşayamam artık.
-
چون خدا پیوستگیی داده است ** بر سرم مال ای مسیحا زود دست 3380
- Tanrı sana bu yakınlığı ihsan etmiş ey Mesih hemen elinle başımı okşa.
-
از زن و زر و عقارم صبر هست ** این تکلف نیست نی تزویریست
- Kadına da sabrederim, altınım akarım gitse de aldırmam. Bu ne uydurma laf, ne de hile.
-
اندرین گر مینداری باورم ** امتحان کن امتحان گفت و قدم
- Eğer inanmazsan bu hararetimi yalan sanırsan hazırım, sına; sözü doğru mu yalan mı anla!
-
آن عمادالملک گریان چشممال ** پیش سلطان در دوید آشفتهحال
- İmadülmülk bu hali gördü gözleri yaşardı, ağladı. Gözlerini silerek perişan bir halde padişahın tapısına koştu.
-
لب ببست و پیش سلطان ایستاد ** راز گویان با خدا رب العباد
- Padişahın huzurunda durdu. Ağzını yumdu, fakat içinden kulların Tanrısına gizlice yalvarıyordu.
-
ایستاده راز سلطان میشنید ** واندرون اندیشهاش این میتنید 3385
- Ayakta duruyor fakat sultanının içinden geçirdiği şeyleri duyuyordu. Gönlünden şunları düşünmekte Tanrıya şöyle niyaz etmekteydi: