-
در جهان نبود مددشان از بهار ** جز مگر در جان بهار روی یار 3605
- O zaman ağaçlara bahar, yardım edemez. Ancak iç âlemindeki sevgilinin bahara benzeyen yüzü yardım eder.
-
زان لقب شد خاک را دار الغرور ** کو کشد پا را سپس یوم العبور
- Onun için şu toprak yeryüzüne” Gurur, aldanış yurdu” denmiştir. Çünkü göçme çağına ulaştın mı senden ayağını çekiverir.
-
پیش از آن بر راست و بر چپ میدوید ** که بچینم درد تو چیزی نچید
- Ondan önce senin sağında, solunda koşar, senin derdini ben alırım, senin yerine ben dertlenirim derdi. Bir şey almadı ya!
-
او بگفتی مر ترا وقت غمان ** دور از تو رنج و ده که در میان
- Gam zamanlarında sana, senden gam ırak olsun, gamla aranda on dağ bulunsun derdi.
-
چون سپاه رنج آمد بست دم ** خود نمیگوید ترا من دیدهام
- Fakat elem ordusu geldi de ağzını kapattı mı, seni görmüşlüğüm var bile demez.
-
حق پی شیطان بدین سان زد مثل ** که ترا در رزم آرد با حیل 3610
- Tanrı, şeytan içinde bu çeşit bir örnek gösterdi. Hilelerle seni savaşa sokar.
-
که ترا یاری دهم من با توم ** در خطرها پیش تو من میدوم
- Ben seninleyim, sana yardım eder, tehlikelerde senin önüne ben düşer, tehlikeye ben koşar, göğüs gererim.
-
اسپرت باشم گه تیر خدنگ ** مخلص تو باشم اندر وقت تنگ
- Oklara siper olur, dara düştün mü seni kurtarırım.
-
جان فدای تو کنم در انتعاش ** رستمی شیری هلا مردانه باش
- Senin sürçtüğün yerde ben canımı feda ederim. Sen bir Rüstem’sin, bir Aslansın. Yürü, ercesine karşı dur.
-
سوی کفرش آورد زین عشوهها ** آن جوال خدعه و مکر و دها
- Diyerek bu işvelerle seni küfür yoluna getirir, o hile, düzen çuvalına sokar.