-
چون تو زندیقی پلیدی ملحدی ** می بر آرد سر به پیشم چون ددی 3855
- Senin gibi bir zındık, bir pis, bir dinsiz herif, başucuma yırtıcı canavar gibi gelip dikiliyor.
-
خانقاهی که بود بهتر مکان ** من ندیدم یک دمی در وی امان
- En iyi bir yer olan tekkede bile bir an olsun aman bulmadım.
-
رو به من آرند مشتی حمزهخوار ** چشمها پر نطفه کف خایهفشار
- Bir avuç bulgur aşıyla geçinmeye çalışan derviş, gözlerinden meni akarak, elleriyle hayalarını sıkarak bana yüz tuttu.
-
وانک ناموسیست خود از زیر زیر ** غمزه دزدد میدهد مالش به کیر
- Namuslu oldun mu gizli, gizli bakar aletleriyle oynarlar.
-
خانقه چون این بود بازار عام ** چون بود خر گله و دیوان خام
- Tekke böyle olursa artık halkın pazarı, eşek sürüsü ve hamların divanı nasıl olur? Var kıyas et.
-
خر کجا ناموس و تقوی از کجا ** خر چه داند خشیت و خوف و رجا 3860
- Eşek, nerde, namus ve takva nerede? Eşek, korkuyu, ürkmeyi, ricayı ne bilir?
-
عقل باشد آمنی و عدلجو ** بر زن و بر مرد اما عقل کو
- Akıl kadının da emniyet ve adaletini diler, erkeğin de. Fakat akıl nerede?
-
ور گریزم من روم سوی زنان ** همچو یوسف افتم اندر افتتان
- Tutar, bu sefer de kadınlara kaçarsam Yusuf gibi sınamalara, fitnelere düşerim.
-
یوسف از زن یافت زندان و فشار ** من شوم توزیع بر پنجاه دار
- Yusuf, kadın yüzünden zindana düştü, sıkıntılara uğradı. O bile böyle olursa artık ben, elli kere darağacına çekilirim.
-
آن زنان از جاهلی بر من تنند ** اولیاشان قصد جان من کنند
- Kadınlar, bilgisizliklerinden bana saldırdılar. Erkekler canıma kastederler.