-
عقل باشد آمنی و عدلجو ** بر زن و بر مرد اما عقل کو
- Akıl kadının da emniyet ve adaletini diler, erkeğin de. Fakat akıl nerede?
-
ور گریزم من روم سوی زنان ** همچو یوسف افتم اندر افتتان
- Tutar, bu sefer de kadınlara kaçarsam Yusuf gibi sınamalara, fitnelere düşerim.
-
یوسف از زن یافت زندان و فشار ** من شوم توزیع بر پنجاه دار
- Yusuf, kadın yüzünden zindana düştü, sıkıntılara uğradı. O bile böyle olursa artık ben, elli kere darağacına çekilirim.
-
آن زنان از جاهلی بر من تنند ** اولیاشان قصد جان من کنند
- Kadınlar, bilgisizliklerinden bana saldırdılar. Erkekler canıma kastederler.
-
نه ز مردان چاره دارم نه از زنان ** چون کنم که نی ازینم نه از آن 3865
- Hasılı ne kadınlardan kurulabiliyorum ne erkeklerden. Ne yapayım bilmem? Ne bunlardanım ben, ne onlardan!
-
بعد از آن کودک به کوسه بنگریست ** گفت او با آن دو مو از غم بریست
- Ondan sonra oğlan, köseye baktı, dedi ki: O çenesindeki o iki kılla dertten kurtuldu gitti.
-
فارغست از خشت و از پیکار خشت ** وز چو تو مادرفروش کنک زشت
- Kerpiçten de kurtuldu, kerpiç kavgasından da, hatta senin gibi bir kahpe oğlu çirkin kart oğlanın saldırışından da.
-
بر زنخ سه چار مو بهر نمون ** بهتر از سی خشت گرداگرد کون
- Gösteriş için olsun çenede bulunan kaç dört kıl, adamın arkasına çepeçevre yığılan otuz kerpiçten hayırlıdır.
-
ذرهای سایهی عنایت بهترست ** از هزاران کوشش طاعتپرست
- Tanrı inayetinin bir zerresi, itaat ve ibadetinden yeğdir.
-
زانک شیطان خشت طاعت بر کند ** گر دو صد خشتست خود را ره کند 3870
- Çünkü şeytan itaat kerpicini alır, hatta iki yüz tuğla olsa yine kapar, kendine yol açar.