-
زن به دست مرد در وقت لقا ** چون خمیر آمد به دست نانبا
- Kadın buluşma zamanında erkeğin elinde ekmekçinin elindeki hamura döner.
-
بسرشد گاهیش نرم و گه درشت ** زو بر آرد چاق چاقی زیر مشت
- Onu gah yumuşaklıkla gah sert bir halde yoğurur durur, elinin altında ondan çak, çak diye sesler çıkar.
-
گاه پهنش واکشد بر تختهای ** درهمش آرد گهی یک لختهای
- Gah onu uzatır, tahta üstünde yassı bir hale getirir. Gah bir araya toplar.
-
گاه در وی ریزد آب و گه نمک ** از تنور و آتشش سازد محک
- Gah su döker, gah tuz eker. Gah tandıra yayar, ateşle onu mehenge vurur.
-
این چنین پیچند مطلوب و طلوب ** اندرین لعبند مغلوب و غلوب 3950
- İstekli ve istenen, bu çeşit dürülüp bükülür, Alt olan ve üst gelen, bu oyundadır işte.
-
این لعب تنها نه شو را با زنست ** هر عشیق و عاشقی را این فنست
- Bu oyun yalnız kocayla karı arasında olmaz. Her aşıkla her sevgili de bu oyunu oynar.
-
از قدیم و حادث و عین و عرض ** پیچشی چون ویس و رامین مفترض
- Evveli olmayanla sonradan olanın, varlıkla var olup suret kabul edenin Vise ve Ramin gibi bükülüp ezilmesi farzdır.
-
لیک لعب هر یکی رنگی دگر ** پیچش هر یک ز فرهنگی دگر
- Fakat her birinin oyunu başka bir çeşittir. Her birinin ezilip büzülmesi başka bir hünerdendir.
-
شوی و زن را گفته شد بهر مثال ** که مکن ای شوی زن را بد گسیل
- Kocayla karıyı ey koca karını kötü tutma, hoş tut demek için örnek olarak söyledim.
-
آن شب گردک نه ینگا دست او ** خوش امانت داد اندر دست تو 3955
- Gerdek gecesi yenge onun elini tutup hoş bir emanet olarak senin eline vermedi mi?