-
من ز جان سیر آمدم اندر فراق ** زنده بودن در فراق آمد نفاق
- Ayrılık yüzünden canıma doydum. Ayrılıkta yaşamak, münafıklıktır.
-
چند درد فرقتش بکشد مرا ** سر ببر تا عشق سر بخشد مرا
- Ayrılığın derdi, niceye bir beni öldürecek? Kes başımı da aşk, bana bir baş bağışlasın.
-
دین من از عشق زنده بودنست ** زندگی زین جان و سر ننگ منست
- Dinim, aşkla yaşamaktır. Bu canla, bu başla diri kalmak, bunlarla yaşamak benim için ayıptır, ardır.
-
تیغ هست از جان عاشق گردروب ** زانک سیف افتاد محاء الذنوب 4060
- Kılıç aşıkın canından tozu, toprağı siler süpürür. Çünkü kılıç, suçları kökünden mahveder.
-
چون غبار تن بشد ماهم بتافت ** ماه جان من هوای صاف یافت
- Ey güzel ömürlerdir “Hayatım ölümümdedir” diye aşkının davulunu dövüp durmaktayım.
-
عمرها بر طبل عشقت ای صنم ** ان فی متی حیاتی میزنم
- Beden tozu kalktı mı ayım parlar. Can ayım, saf bir hava bulur.
-
دعوی مرغابی کردست جان ** کی ز طوفان بلا دارد فغان
- Can, su kuşu olduğunu dava etmede. Artık bela tufanından feryat eder mi hiç?
-
بط را ز اشکستن کشتی چه غم ** کشتیاش بر آب بس باشد قدم
- Gemi parçalanmış, kaza ne gam? Onun gemisi, suya ayak basıvermektir.
-
زنده زین دعوی بود جان و تنم ** من ازین دعوی چگونه تن زنم 4065
- Canım ve bedenim, bu dava ile dirildi. Artık ben bu davadan nasıl vazgeçer, nasıl sukut edebilirim?
-
خواب میبینم ولی در خواب نه ** مدعی هستم ولی کذاب نه
- Rüya görürüm ama uykuda değil. Dava edip duruyorum ama yalancı değilim.