English    Türkçe    فارسی   

6
4135-4144

  • یک خلافی نی میان این عیون  ** آنچنان که هست در علم ظنون  4135
  • Bu kaynaklarda, öyle zanla kurulmuş bilgilerde olduğu gibi türlü, türlü değil, bir tane bile aykırı şey yoktur.
  • آن تحری آمد اندر لیل تار  ** وین حضور کعبه و وسط نهار 
  • O arayış, karanlık gecede kıble arayışına benzer. Buysa öyle bir haldir ki gün ortası, Kabe de işte orada durup durmada.
  • خیز ای نمرود پر جوی از کسان  ** نردبانی نایدت زین کرکسان 
  • Kalk ey Nemrut, adamları kanat edin. Bu gerkesler, sana merdiven olamaz.
  • عقل جزوی کرکس آمد ای مقل  ** پر او با جیفه‌خواری متصل 
  • Ey zayıf adam, cüzi akıl gerkese benzer. O daima leş yer de öyle uçar.
  • عقل ابدالان چو پر جبرئیل  ** می‌پرد تا ظل سدره میل میل 
  • Abdal’ların aklıysa Cebrail’in kanadı gibidir. Mil ,mil yol alır ta sidre gölgesine uçar.
  • باز سلطانم گشم نیکوپیم  ** فارغ از مردارم و کرکس نیم  4140
  • Ben padişahın doğanıyım. Güzelim, izim kutlu. Ben leşe aldırış bile etmem, gerkes değilim ben.
  • ترک کرکس کن که من باشم کست  ** یک پر من بهتر از صد کرکست 
  • Gergesi bırak, senin adamın ben olayım. Benim bir kanadım yüzlerce gerkesten iyidir.
  • چند بر عمیا دوانی اسپ را  ** باید استا پیشه را و کسپ را 
  • Niceye bir körce at koşturup duracaksın? Sanat için de usta gerek, kazanç için de.
  • خویشتن رسوا مکن در شهر چین  ** عاقلی جو خویش از وی در مچین 
  • Kendini Çin ülkesinde rezil etme. Bir akıllı er, ara, ondan ayrılma.
  • آن چه گوید آن فلاطون زمان  ** هین هوا بگار و رو بر وفق آن 
  • O zamanın Eflatunu ne derse ona uy. Kendine gel, heva ve hevesi bırak, onun dileğince hareket et.