-
صدر را صبری بد اکنون آن نماد ** بر مقام صبر عشق آتش نشاند
- Gönülde bir sabır vardı, şimdi o da kalmadı. Sabrın yerine aşk gelip oturdu.
-
صبر من مرد آن شبی که عشق زاد ** درگذشت او حاضران را عمر باد
- Aşkın doğduğu gece sabrım öldü. O ölüp gitti. Tanrı sizlere ömür versin.
-
ای محدث از خطاب و از خطوب ** زان گذشتم آهن سردی مکوب
- Ey söz söyleyen! Ben söz söylemeden de geçtim, dinlemeden de. Artık soğuk demir döğmeye kalkışma.
-
سرنگونم هی رها کن پای من ** فهم کو در جملهی اجزای من
- Hey gidi hey… Ben, baş aşağı gelmişim, ayağımı bırak benim. Nerde benim bedenimin cüzlerinde bir akıllı fikir?
-
اشترم من تا توانم میکشم ** چون فتادم زار با کشتن خوشم 4165
- Ben deveyim, gücüm yettikçe yük çekerim. Düştüm mü kesilmem daha yeğ.
-
پر سر مقطوع اگر صد خندق است ** پیش درد من مزاج مطلق است
- Kesik başlarla dolu yüzlerce hendek olsa benim derdime karşı ancak bir eğlencedir bu.
-
من نخواهم زد دگر از خوف و بیم ** این چنین طبل هوا زیر گلیم
- Artık ben heva ve heves davulunu korkumdan kilim altında çalmayacağım.
-
من علم اکنون به صحرا میزنم ** یا سراندازی و یا روی صنم
- Ben artık sahraya bayrak dikeceğim. Ya başımı vereceğim, ya sevgiliyi göreceğim.
-
حلق کو نبود سزای آن شراب ** آن بریده به به شمشیر و ضراب
- O şarabı içmeye layık olmayan boğazın kılıçlarla, hançerlerle kesilmesi daha iyi.
-
دیده کو نبود ز وصلش در فره ** آن چنان دیده سپید کور به 4170
- Onun vuslatıyla aydınlanmayan gözün, ağarması kör olması daha yeğ.