-
بحر جانافزا و بحر پر حرج ** در میان هر دو بحر این لب مرج
- Bu dudak, cana canlar katan denizle, eziyetler, zahmetler denizi arasında bir berzahtır.
-
چون یپنلو در میان شهرها ** از نواحی آید آنجا بهرها
- Şehirlerdeki köylü pazarına benzer adeta. Etraftan alışveriş için hep oraya gelirler.
-
کالهی معیوب قلب کیسهبر ** کالهی پر سود مستشرف چو در
- Kusurlu kumaşla, adamın kesesini berbadeden kalp akça ve inci gibi değerli ve pahalı kumaş, hep oradadır.
-
زین یپنلو هر که بازرگانترست ** بر سره و بر قلبها دیدهورست 4285
- Bu köylü pazarından kim, daha ziyade ticaretten anlar, geçer akçayla kalp akçayı görür, tanırsa kar eder.
-
شد یپنلو مر ورا دار الرباح ** وآن گر را از عمی دار الجناح
- Köylü pazarı, bu çeşit adama kar yeri olur. Başkasına da körlüğü yüzünden suç ve zarar yeridir.
-
هر یکی ز اجزای عالم یک به یک ** بر غبی بندست و بر استاد فک
- Alem cüzülerinden her biri, teker teker aptala düğümdür, ustaya düğüm açmak.
-
بر یکی قندست و بر دیگر چو زهر ** بر یکی لطفست و بر دیگر چو قهر
- Birine şekerdir, öbürüne zehir. Birine lütuftur, öbürüne kahır.
-
هر جمادی با نبی افسانهگو ** کعبه با حاجی گواه و نطقخو
- Her cansız şey, peygambere hikayeler söyler. Kabe, hacıya tanıklık eder, söz söyler.
-
بر مصلی مسجد آمد هم گواه ** کو همیآمد به من از دور راه 4290
- Mescit de namaz kılana tanıklık verir, ta uzak yollardan bana gelirdi der.
-
با خلیل آتش گل و ریحان و ورد ** باز بر نمرودیان مرگست و درد
- Ateş, Halil’e gül ve reyhan kesilir, Nemrud ’a uyanlaraysa ölümdür derttir.