English    Türkçe    فارسی   

6
4320-4329

  • خواب زن کمتر ز خواب مرد دان  ** از پی نقصان عقل و ضعف جان  4320
  • Bil ki aklı ve ruhu da zayıf olduğu için kadının rüyası, erkeğin rüyasından daha aşağıdır, daha değersizdir.
  • خواب ناقص‌عقل و گول آید کساد  ** پس ز بی‌عقلی چه باشد خواب باد 
  • Aklı kıt ve ahmak adamın rüyasında bir kıymet olmaz. Akılsızlıktan ne çıkar? Yel gibi bir rüya!
  • گفت با خود گنج در خانه‌ی منست  ** پس مرا آن‌جا چه فقر و شیونست 
  • Adam kendi kendine, define evimdeymiş de neden yoksulluktan feryad ederim?
  • بر سر گنج از گدایی مرده‌ام  ** زانک اندر غفلت و در پرده‌ام 
  • Definenin başında yoksulluktan ölüyormuşum. Ne kadar da gaflet içindeymişim, ne kadar da perde ardındaymışım, gözüm örtülüymüş, dedi.
  • زین بشارت مست شد دردش نماند  ** صد هزار الحمد بی لب او بخواند 
  • Bu muştuluktan sarhoş oldu, derdi kalmadı. Dilsiz, dudaksız yüz binlerce hamd okudu.
  • گفت بد موقوف این لت لوت من  ** آب حیوان بود در حانوت من  4325
  • İçinden nasibine ermek için bu sıkıntıya uğramam lazımmış. Halbuki abıhayat, benim meyhanemdeymiş.
  • رو که بر لوت شگرفی بر زدم  ** کوری آن وهم که مفلس بدم 
  • Yürü, ben yüce bir nimete nail oldum. Kendimi müflis sanıyordum, o körlüğe rağmen bu nimeti buldum.
  • خواه احمق‌دان مرا خواهی فرو  ** آن من شد هرچه می‌خواهی بگو 
  • İster bana ahmak de, ister aşağılık bir adam. O define benim oldu ya, sen dilediğini söyle.
  • من مراد خویش دیدم بی‌گمان  ** هرچه خواهی گو مرا ای بددهان 
  • Ben şüphesiz olarak muradımı gördüm. A kötü ağızlı, sen ne istersen söyle.
  • تو مرا پر درد گو ای محتشم  ** پیش تو پر درد و پیش خود خوشم 
  • Ey ulu er, sen bana dertli de. Sence dertliyim ama kendimce hoşum ben.