-
امن دیدی گشته در خوفی خفی ** خوف بین هم در امیدی ای حفی
- Ey temiz adam, korkudan gizlenmiş emniyeti gördün, ümidde gizli korkuyu da gör.
-
آن امیر از مکر بر عیسی تند ** عیسی اندر خانه رو پنهان کند
- O Bey, hileye saptı, İsa' yı tutturmak istedi. İsa, evine girdi, yüzünü gizledi.
-
اندر آید تا شود او تاجدار ** خود ز شبه عیسی آید تاجدار
- O da taca sahibolmak için eve girdi. Halbuki İsa' ya benzedi, darağacının tacı oldu.
-
هی میآویزید من عیسی نیم ** من امیرم بر جهودان خوشپیم
- Aman beni asmayın, ben İsa değilim. Ben Yahudilere izi kutlu bir beyim dedi.
-
زوترش بردار آویزید کو ** عیسی است از دست ما تخلیطجو 4370
- Onlar, hemen yürüyün, saldırın, İsa'dır bu; bizim elimizden hileye saparak kurtulmak istiyor, tez darağacına çekin dediler.
-
چند لشکر میرود تا بر خورد ** برگ او فی گردد و بر سر خورد
- Nice ordu vardır ki bir zafer elde etmek için. yürür. Kendi başını yer, artıklarını başkaları kapışırlar.
-
چند بازرگان رود بر بوی سود ** عید پندارد بسوزد همچو عود
-
چند در عالم بود برعکس این ** زهر پندارد بود آن انگبین
- Dünyada bu çeşit nice aksi şeyler vardır. Adam, onu zehir sanır, halbuki balın ta kendisidir.
-
بس سپه بنهاده دل بر مرگ خویش ** روشنیها و ظفر آید به پیش
- Nice ordular, ölümlerine kaani olurlar, halbuki aydınlıklara ererler, zafer elde ederler.
-
ابرهه با پیل بهر ذل بیت ** آمده تا افکند حی را چو میت 4375
- Kabe'yi aşağılamak, diriyi ölü gibi yere yıkmak için Ebrehe de fille geldi.