-
خصم در ده رفت و حارس نیز نیست ** بهر خلوت سخت نیکو مسکنیست
- Düşman, köye gitti, bekçi de yok. Halvet olmak için pek güzel bir yurt.
-
امشب ار امکان بود آنجا بیا ** کار شب بی سمعه است و بیریا
- Mümkünse bu gece oraya gel. Geceleyin görülen işte ne düzen vardır, ne riya.
-
جمله جاسوسان ز خمر خواب مست ** زنگی شب جمله را گردن زدست
- Bütün gözetleyenler, uyku şarabiyle sarhoştur. Gece Zencisi, hepsinin boynunu vurmuştur.
-
خواند بر قاضی فسونهای عجب ** آن شکرلب وانگهانی از چه لب
- Hâsılı o şeker dudaklı, o canım dudaklariyle kadıya şaşırtıcı afsunlar okudu.
-
چند با آدم بلیس افسانه کرد ** چون حوا گفتش بخور آنگاه خورد 4470
- İblis, Âdem'e nice defa masallar okudu ama Havva, ye dedi de Adem, Tanrı tarafından yemeyin denen meyvayı o vakit yedi.
-
اولین خون در جهان ظلم و داد ** از کف قابیل بهر زن فتاد
- Âlemde zulümle dökülen ilk kan, kadın yüzünden ve Kaabil'in elinden çıktı.
-
نوح چون بر تابه بریان ساختی ** واهله بر تابه سنگ انداختی
- Nuh, tavada ne kadar kebap kızartmak istese Vahile, durmadan tavaya taş atardı.
-
مکر زن بر کار او چیره شدی ** آب صاف وعظ او تیره شدی
- Kadın hilesi onun işine üstün olur, onun saf öğüt suyunu bulandırır giderdi.
-
قوم را پیغام کردی از نهان ** که نگه دارید دین زین گمرهان
- Kavmine gizlice, amanın bu sapıklardan dininizi koruyun derdi.
-
رفتن قاضی به خانهی زن جوحی و حلقه زدن جوحی به خشم بر در و گریختن قاضی در صندوقی الی آخره
- Kadının, Cuha' nın karısının evine gitmesi, Cuha' nın kızgın bir halde kapının halkasını dövmesi, kadının sandığa gizlenmesi.
-
مکر زن پایان ندارد رفت شب ** قاضی زیرک سوی زن بهر دب 4475
- Kadının hilesine son yoktur. Gece oldu. Akıllı kadı, kadına kavuşmak için yavaş yavaş kalktı, yola düştü.