-
حاصل آن شه نیک او را مینواخت ** او از آن خورشید چون مه میگداخت
- Hâsılı padişah, ona iyice iltifatta bulundu. Şehzade, o güneşten ay gibi yanıp yakılmadaydı.
-
آن گداز عاشقان باشد نمو ** همچو مه اندر گدازش تازهرو
- Fakat âşıkların yanıp yakılması bir gelişmedir. Nitekim ay da yanıp yakılarak taze bir yüz kazanır.
-
جمله رنجوران دوا دارند امید ** نالد این رنجور کم افزون کنید
- Bütün hastalar, iyileşmeyi umarlar. Halbuki aşk hastası, amanın; derdimi artırın diye sızıldanır.
-
خوشتر از این سم ندیدم شربتی ** زین مرض خوشتر نباشد صحتی
- Bu zehirden daha güzel, daha hoş bir şerbet görmedim. Bu hastalıktan daha iyi bir sıhhat olamaz.
-
زین گنه بهتر نباشد طاعتی ** سالها نسبت بدین دم ساعتی 4600
- Bu suçtan daha iyi bir ibadet yoktur. Yıllar bile bu ane nispet edilirse bir andan ibarettir.
-
مدتی بد پیش این شه زین نسق ** دل کباب و جان نهاده بر طبق
- Bir müddet padişahın huzurunda gönlü kebap olmuş, canını tabağa koymuş bir halde kaldı.
-
گفت شه از هر کسی یک سر برید ** من ز شه هر لحظه قربانم جدید
- Padişah, herkesin başını bir kere keser. Bense padişaha her an yeniden yeniye kurbanım.
-
من فقیرم از زر از سر محتشم ** صد هزاران سر خلف دارد سرم
- Ben altın cihetinden yoksulum, fakat baş bakımından zenginim. Başım, yüz binlerce başa bedeldir dedi.
-
با دو پا در عشق نتوان تاختن ** با یکی سر عشق نتوان باختن
- Aşk âleminde iki ayakla koşulup gelinmez. Bir başla aşk oyununa girişilmez.
-
هر کسی را خود دو پا و یکسرست ** با هزاران پا و سر تن نادرست 4605
- Herkesin iki ayağı vardır, bir başı. Binlerce baş ve ayağa sahibolan nadirdir.