-
زان زبون این دو سه گل دستهایم ** که در گلزار بر خود بستهایم
- Gül bahçesinin kapısını kendimize kapatmışızdır da onun için bu iki üç demete zebun olmuşuzdur.
-
آنچنان مفتاحها هر دم بنان ** میفتد ای جان دریغا از بنان
- Yazıklar olsun, öyle bir bahçenin anahtarları, ekmek yüzünden elimizden düşüp gidiyor.
-
ور دمی هم فارغ آرندت ز نان ** گرد چادر گردی و عشق زنان
- Bir an olsa da seni ekmek derdinden kurtarsalar, o vakit de çarşafların etrafında dönüp dolaşmaya başlar, kadın sevdasına düşersin.
-
باز استسقات چون شد موجزن ** ملک شهری بایدت پر نان و زن 4655
- Derken birden iştahın açılır, dilek denizin dalgalanmaya başlar. O vakit de ekmekle ve kadınla dolu bir şehir gerek sana.
-
مار بودی اژدها گشتی مگر ** یک سرت بود این زمانی هفتسر
- Yılandın, galiba ejderha oldun. Bir başın vardı, şimdi yedi başın var!
-
اژدهای هفتسر دوزخ بود ** حرص تو دانهست و دوزخ فخ بود
- Yedi başlı ejderha cehennemdir. Hırsın tanedir, cehennemse tuzak.
-
دام را بدران بسوزان دانه را ** باز کن درهای نو این خانه را
- Tuzağı yırt, taneyi yak. Bu evin kapılarını aç.
-
چون تو عاشق نیستی ای نرگدا ** همچو کوهی بیخبر داری صدا
- Mademki ey erkek, yoksun, âşık değilsin; dağ gibi habersizce ses verip durursun.
-
کوه را گفتار کی باشد ز خود ** عکس غیرست آن صدا ای معتمد 4660
- Dal, kendiliğinden ses verir mi hiç? Ey inanılır adam, o ses, başkasının sesinin aksidir.
-
گفت تو زان سان که عکس دیگریست ** جمله احوالت به جز هم عکس نیست
- Senin sözün de onun gibi işte; başkalarının sesinin aksi. Bütün işin gücün hep böyle aksine ve aykırı.