-
باد گوید پیکم از شاه بشر ** گه خبر خیر آورم گه شوم و شر
- Yel der ki: Ben Tanrı elçisiyim. Gah hayır haber getiririm, gah şer haber.
-
ز آنک مامورم امیر خود نیم ** من چو تو غافل ز شاه خود کیم
- Başıma buyruk değilim, Tanrı emrine tabiim. Ben senin gibi padişahımdan gaafil değilim ki.
-
گر سلیمانوار بودی حال تو ** چون سلیمان گشتمی حمال تو
- Süleyman'a benzersin, onun haliyle hallenirsen seni Süleyman gibi başımda taşırım.
-
عاریهستم گشتمی ملک کفت ** کردمی بر راز خود من واقفت 4695
- Ben sana iğreti olarak gelir, mal olurum; seni kendime, sırlarıma vâkıf ederim.
-
لیک چون تو یاغیی من مستعار ** میکنم خدمت ترا روزی سه چار
- Fakat isyan ettin, düşmanlığa kalkıştın mı sana ancak üç dört günceğiz hizmet ederim.
-
پس چو عادت سرنگونیها دهم ** ز اسپه تو یاغیانه بر جهم
- Sonra seni Ad gibi başaşağı eder, düşmancasına ordunun içine dalar çıkarım.
-
تا به غیب ایمان تو محکم شود ** آن زمان که ایمانت مایهی غم شود
- Bu suretle de iman, gam mayası olduğu zaman, gayba imanın kuvvetleşir.
-
آن زمان خود جملگان مؤمن شوند ** آن زمان خود سرکشان بر سر دوند
- O zaman zaten herkes inanır, mümin olur. Bütün baş çekenler, baş eğerler.
-
آن زمان زاری کنند و افتقار ** همچو دزد و راهزن در زیر دار 4700
- O zaman herkes ağlar, sızlar, yoksulluğunu söyler. Hırsızla yol kesicinin darağacının altında imana gelip sızıldanması gibi hani.
-
لیک گر در غیب گردی مستوی ** مالک دارین و شحنهی خود توی
- Fakat daha önce gayb âlemine iman edersen, o âleme sahibolursan iki cihanı da elde eder, kendi başına buyruk olursun.