-
رو کزین جو برنیایی تا ابد ** لم یکن حقا له کفوا احد
- Yürü, yürü... hakikaten bu ırmağın ne misli vardır, ne eşi; sen, bu ırmaktan ebediyen çıkamazsın.
-
ای مزور چشم بگشای و ببین ** چند گویی میندانم آن و این
- Ey yalancı gözünü aç da bak. Ne vakte dek ben şunu, bunu bilmem diyeceksin.
-
از وبای زرق و محرومی بر آ ** در جهان حی و قیومی در آ
- Riya ve mahrumiyet vebasından kurtul, diri ve daima işte güçte olan Allahlık âlemine gir.
-
تا نمیبینم همیبینم شود ** وین ندانمهات میدانم بود
- Gir de görmüyorum, görüyorum olsun... Şu bilmemler biliyorum haline gelsin.
-
بگذر از مستی و مستیبخش باش ** زین تلون نقل کن در استواش 630
- Sarhoşluktan geç, sarhoşluk verir ol. Bu renkten renge girişi bırak, onun istivasına naklet.
-
چند نازی تو بدین مستی بس است ** بر سر هر کوی چندان مست هست
- Niceye bir bu sarhoşlukla nazlanıp duracaksın? Her mahalle başında bunca sarhoş var.
-
گر دو عالم پر شود سرمست یار ** جمله یک باشند و آن یک نیست خوار
- İki âlem de sevgilinin sarhoşları ile dolsa hepsi de bir olur ki, o bir de hor hakîr değildir.
-
این ز بسیاری نیابد خواریی ** خوار کی بود تنپرستی ناریی
- Onlar bir olmakla derecelerinden düşmeyecekleri gibi çok olmakla da dereceleri düşmez. Hor hâkir kimdir? Bedene tapan cehennemlik!
-
گر جهان پر شد ز نور آفتاب ** کی بود خوار آن تف خوشالتهاب
- Âlem, güneşin nuru ile dolsa o yalımı güzel ısılık kaynağı, hor mu olur?
-
لیک با این جمله بالاتر خرام ** چونک ارض الله واسع بود و رام 635
- Fakat bütün bununla beraber yücelere çık, salın. Çünkü Allah’nın yeryüzü geniştir, sana ram olmuştur.