-
تا بروید عبرت و رحمت بدین ** تا ببرد بیخ بغض و رشک و کین
- Da ibret al ,acın... Bu suretle de buğuz,haset ve kin, kökünden sökülüp çıksın.
-
تو بدان نیت نگر در اقربا ** تا ز نزع او بسوزد دل ترا
- Yakınlarına onlar ölünce nasıl yüreğin yanarsa o çeşit bak.
-
کل آت آت آن را نقد دان ** دوست را در نزع و اندر فقد دان 765
- Gelecek şey gelmiştir onları ölmüş say, sevdiğini ölüyor, ölmüş onu kaybetmişsin bil.
-
وز غرضها زین نظر گردد حجاب ** این غرضها را برون افکن ز جیب
- Garezler senin bu çeşit bakışına perde oluyorsa onları yırt, at.
-
ور نیاری خشک بر عجزی مهایست ** دانک با عاجز گزیده معجزیست
- Bunları yırtıp atamazsan âcizim deyip kalma. Bil ki âciz olanı bir âcze salan var.
-
عجز زنجیریست زنجیرت نهاد ** چشم در زنجیرنه باید گشاد
- Âciz, bir zincirdir. Birisi gelmiş, sana o zinciri takmıştır. Gözünü açıp zinciri takanı görmek gerek.
-
پس تضرع کن کای هادی زیست ** باز بودم بسته گشتم این ز چیست
- Ey yaşayış yolunu gösteren ben bir doğandım, ayağım bağlandı, bu neden? diye yalvarıp sızlanmaya koyul.
-
سختتر افشردهام در شر قدم ** که لفی خسرم ز قهرت دم به دم 770
- Yarabbi de, kötülüğe kuvvetle adım attım. Bu yüzden kahrınla daima zarar ve ziyan içindeyim.
-
از نصیحتهای تو کر بودهام ** بتشکن دعوی و بتگر بودهام
- Senin öğütlerine karşı kulağım sağırdır. Put kırıyorum diye dâvadaydım ama put yapıyormuşum meğer.
-
یاد صنعت فرضتر یا یاد مرگ ** مرگ مانند خزان تو اصل برگ
- Senin yaptığın şeyleri senin sanatlarını anmak mı farzdır, ölümü anmak mı? Ölüm, güz mevsimine benzer, sense yaprakların aslısın.