English    Türkçe    فارسی   

6
777-786

  • روز عاشورا همه اهل حلب  ** باب انطاکیه اندر تا به شب 
  • Âşure günü, bütün Halep’liler, Antakya kapısına gelirler, ta geceye kadar.
  • گرد آید مرد و زن جمعی عظیم  ** ماتم آن خاندان دارد مقیم 
  • Kadın erkek, büyük bir kalabalık toplanır, Ehlibeyt’in yasını tutarlardı.
  • ناله و نوحه کنند اندر بکا  ** شیعه عاشورا برای کربلا 
  • Bağırırlar, ağlarlar, feryat ederlerdi. Şîa, Kerbelâ vakası için yas tutardı.
  • بشمرند آن ظلمها و امتحان  ** کز یزید و شمر دید آن خاندان  780
  • Ehlibeyt’in Yezit’ten, Şimir’den çektikleri zulümleri, onlar tarafından uğradıkları sınanmaları sayıp dökerler,
  • نعره‌هاشان می‌رود در ویل و وشت  ** پر همی‌گردد همه صحرا و دشت 
  • Sesleri ses verir, feryatları, bütün ovayı, çölü doldururdu.
  • یک غریبی شاعری از راه رسید  ** روز عاشورا و آن افغان شنید 
  • Bir garip şair, âşure günü çölden geldi, o feryadı duydu.
  • شهر را بگذاشت و آن سوی رای کرد  ** قصد جست و جوی آن هیهای کرد 
  • Şehri bırakıp o tarafa yürüdü, feryadın sebebini araştırmaya koyuldu.
  • پرس پرسان می‌شد اندر افتقاد  ** چیست این غم بر که این ماتم فتاد 
  • Merak etti, bu gam nedir, bu yas kime tutuluyor diye soruşturmaya başladı.
  • این رئیس زفت باشد که بمرد  ** این چنین مجمع نباشد کار خرد  785
  • Herhalde bir ulu bey ölmüş olmalı diyordu; böyle bir topluluk, küçük iş değil.
  • نام او و القاب او شرحم دهید  ** که غریبم من شما اهل دهید 
  • Ben garibim siz buralısınız adını lâkaplarını söyleyin.