-
نام او و القاب او شرحم دهید ** که غریبم من شما اهل دهید
- Ben garibim siz buralısınız adını lâkaplarını söyleyin.
-
چیست نام و پیشه و اوصاف او ** تا بگویم مرثیه ز الطاف او
- Adı neydi ne iş görürdü, nasıl adamdı? Bana bildirin de onun iyiliklerine ait bir mersiye söyleyeyim.
-
مرثیه سازم که مرد شاعرم ** تا ازینجا برگ و لالنگی برم
- Ben şairim,bir mersiye düzüp okuyayım da,buradan bir yiyecek,bir azık parası alayım.
-
آن یکی گفتش که هی دیوانهای ** تو نهای شیعه عدو خانهای
- Bunu duyanların birisi dedi ki: Yahu, sen deli misin? Yoksa Şîa değilsin de Ehlibeyt düşmanı mısın?
-
روز عاشوار نمیدانی که هست ** ماتم جانی که از قرنی بهست 790
- Âşure gününü, o gün şehit olan cana yas tutmanın yüzlerce yıl yaşamadan daha üstün olduğunu bilmiyor musun?
-
پیش مومن کی بود این غصه خوار ** قدر عشق گوش عشق گوشوار
- Bu dert Müminin yanında değersiz olur mu hiç? Kulağın aşkı, küpenin değerincedir.
-
پیش مومن ماتم آن پاکروح ** شهرهتر باشد ز صد طوفان نوح
- Mümine göre o pâk nurun yası, yüzlerce Nuh tufanından da meşhurdur.
-
نکته گفتن آن شاعر جهت طعن شیعه حلب
- Şair’in,Halepteki Şiîleri kınayan sözleri
-
گفت آری لیک کو دور یزید ** کی بدست این غم چه دیر اینجا رسید
- Şair dedi ki: Doğru ama Yezit’in devri nerede? Bu yas buraya ne kadar da geç gelmiş?
-
چشم کوران آن خسارت را بدید ** گوش کران آن حکایت را شنید
- Körler bile o kötülükleri gördüler, sağırların kulakları bile o hikâyeleri duydu.
-
خفته بودستید تا اکنون شما ** که کنون جامه دریدیت از عزا 795
- Siz şimdiye kadar uyuyor muydunuz ki şimdi yas tutuyor, elbisenizi yırtıyorsunuz?